25 Şubat 2010 Perşembe

Velioğlu Özel Harp Dairesi'yle birlikte çalıştı

Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporda, Hizbullah'ın ilişkileri, bağlantıları detaylı bir şekilde anlatıldı. Raporda Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun Özel Harp Dairesi'yle birlikte çalıştığı belirtildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve İçişleri Bakanlığı'na geçen yıl sunulan bir raporda, Hizbullah'ın kuruluşundan, lideri Hüseyin Velioğlu'nun öldürülmesine ve 2006 yılındaki süreçleri ele alındı. Raporda, Hizbullah üst düzey yöneticilerinden bazılarının Genelkurmay Başkanlığı bilgisi dahilinde Özel Kuvvetler Komutanlığı ile ilişkileri olduğu belirtildi. Rapora göre, Hizbullah'ın 1990'lı yılların başından itibaren askeri faaliyetlere giriştiği, ancak son 3 yıldır legal alanda yaptığı faaliyetlerle güç kazandığına dikkat çekiliyor. Raporda, Mardin'de 14 Mart 1999 tarihinde ele geçirilen bir örgütsel dokümanda Hüseyin Velioğlu ve örgütün yönetiminde bulunan ordudan atılma bir albayın, Özel Harp Dairesi ile ilişkilerinin bulunduğu belirtiliyor. Raporda, Albay düzeyinde iki askeri yetkilinin Velioğlu ile teması sürdürdüğü ve Hizbullah'ın 1990'lı yılların ilk yarısına kadar Şırnak'ı 'Saadet Bölgesi' ilan ettiği ve Ergenekon davasının tutuklu sanığı Levent Ersöz'ün Şırnak Alay Komutanlığı yaptığı dönemde bu şekilde örgütlendiği ve Ersöz'ün Şırnak'ta bulunduğu dönemde Hizbullah'a yönelik tek bir operasyonu olmadığı kaydedildi. Raporda, Hizbullah'a yönelik olarak İstanbul'da 2000 ve 2001 yılında yapılan operasyonlar sonucunda hazırlanan iddianamelerde ismi geçmesine rağmen Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun dava boyunca isminin dava dosyalarında isminin yer almadığına dikkat çekiliyor.

Ayrıca MİT müsteşarlığının askerlerin kontrolünden sivillere devredilmesi ardından, Hizbullah içindeki ajanların deşifre olmaya başladığı ve örgütün bu ajanları infaz ettiği belirtilen raporda şu görüşlere yer verildi: 'Hizbullah'ın kontrolü de, asker ve MIT'in işbirliği içerisinde çalıştığı dönemde sorunsuz bir şekilde MIT tarafından özellikle Teoman Koman Paşa tarafından yerine getirilmişti. MIT ile asker arasındaki gerilim örgütün faaliyetlerine de yansımıştır. Hizbullah 1996'dan sonra kendi içerisindeki MIT'in sivil elamanlarını öldürmeye başladı. Örgüt bu şekilde hem tespit ettiği sivilleşmiş MIT mensuplarını öldürerek devre dışı bırakmış, hem de kendi militanlarına derin devletin de karşısında olduğu imajını vermiştir.' ANF