
Barack Obama, şu ana kadarki görünüşe göre Cumhuriyetçi aday John McCain’i farkla mağlup etmiş durumda. Demokrat Parti, Senato için seçilecek 35 sandalyede de önceki döneme göre şimdiden kazançlar sağladı. Bu da Demokrat yönetimin yürütmede, geçtiğimiz dönemde Bush yönetiminin sahip olduğundan daha fazla söz hakkına sahip olacağı anlamına geliyor.
McCain, seçimleri kaybetmesinin ardından yaptığı açıklamada Senatör Obama’nın kendisi ve ülkesi için büyük bir iş başardığını belirtirken, “Bunlar ülkemiz için zor zamanlar, ve ben bu gece ona, elimdeki tüm gücü bizi bu tehlikelerden geçirmesi için yardım etmeye harcayacağımı söyledim" dedi.
Obama’nın başkanlık döneminde uygulamada ne farklılık getireceği sorusu bir yana, seçilmiş olmasının ABD için sembolik bir anlamı var: 143 yıl önce Obama, ABD’de bir köle olabilirdi. Siyah bir başkanın seçilmesi, ABD için önemli bir değişikliği temsil ediyor. Ayrıca yeni First Lady olan Obama’nın eşi, köle kökenli siyahi bir aileden geliyor.
Seçimle ilgili erken ulaşılan önemli verilerden bazıları şöyle:
- Seçimlere yönelik toplam ilgide önemli artış var. Bunun üç göstergesi olduğu düşünülüyor: Oy kullanmak için kayıt yaptıran seçmenlerin sayısındaki artış, erken oy kullanan seçmenlerin sayısındaki artış ve Obama’nın seçim kampanyası mitinglerine katılım rakamları. Sandıkların önünde de saatler süren kuyruklar oluştu, şafak sökmeden sandık yerine gelen seçmenler olduğu gözlendi.
- Toplam katılımın artmasının yanında, özel bazı seçmen gruplarının seçimlere katılma oranı da artmış durumda. Örneğin oy kullanan siyahilerin oranı, toplam seçmenlere göre önceki seçime kıyasla %11’den %13’e çıktı. Yine Hispanik kökenlilerde de oy kullanma oranında artış olduğu söyleniyor. Bir başka özel grup da gençler. 30 yaş altı grupta da oy kullananların sayısı arttı.
- Seçimin kritik verilerinden bir tanesi, bu yükselen yeni seçmen gruplarının hepsinin Obama’yı desteklemesi. Örneğin siyahi seçmenlerin yüzde 95’i oyunu Obama’ya verdi. Hispaniklerde de Obama’nın oyları, McCain’e göre oldukça yüksek, % 70’e yaklaşıyor; ki Hispaniklerin ülkenin en hızlı büyüyen nüfus kategorisi olduğunu ekleyelim. Bir diğer ilginç veri de, beyaz seçmenler arasında McCain’in Obama’dan daha fazla oy alması. Dolayısıyla, bir anlamda seçimlerin kaderini ABD’nin beyazları dışında kalan “renkli” kitlelerinin belirlediği söylenebilir.
- 30 yaşın altındaki seçmenlerde de Obama destekçilerinin oranı %70. İlk defa oy kullanan seçmenlerde de bu oran aynı. Gerçekten de yaşın, bu seçimlerde tercih üzerinde doğrudan bir etkisi olduğu görüldü. Seçmenler 18-29, 30-44, 45-64 ve 65 ve üstü şeklinde dört yaş grubuna ayrıldığında, yaş yükseldikçe Cumhuriyetçi Parti’ye verilen oyların da arttığını görüyoruz, öyle ki, 65 yaşın üzerindeki seçmenlerde McCain, Obama’yı geride bırakıyor.
- Cinsiyet bakımından seçmenler incelendiğinde, erkeklerin yüzde 51’i Obama’yı desteklerken, bu oran kadınlarda yüzde 57’yi buluyor. Önceki seçimlerde Bush, erkek seçmenden yüzde 55 oy almıştı.
- Bir başka grup da, Bush iktidarında da çokça sözü edilen evanjelistler. Beyaz evanjelistler arasında McCain her 4 kişiden 3’ünün oyunu aldı. Bunda Sarah Palin’in de olumlu yönde katkısı var. Ancak Palin’in, buna rağmen toplam oylarda Cumhuriyetçi Parti için kayıp anlamına gelmiş olabileceği düşünülüyor. Yapılan anketlerde seçmenlerin yüzde 60’ı Palin’in gerektiği durumda başkan olabilecek kapasitede olmadığını düşündüğünü söylemişti. Bu oranın, McCain’in alacağı orandan yüksek olma ihtimali büyük.
- Obama, Cumhuriyetçi Parti’nin kaleleri olduğu düşünülen eyaletlerin bir kısmını kazanmayı başardı, bir kısmında da rekabeti oldukça kızıştırdı.
- Yine bir ankete göre, her 10 seçmenden 6’sı kendisi için en önemli başlığın ekonomi olduğunu söylemiş. Elbette bu durumda yaşanan ekonomik krizin de etkisi var. Kendisi için ekonominin en önemli başlık olduğunu söyleyenlerin büyük kısmının Bush yönetiminde yaşanan ekonomik krizi referans alıyor olması muhtemel, bu da bizi krizin seçimleri büyük oranda belirlediği sonucuna götürebilir. Bu anket sorusuna 10 seçmenden biri Irak, biri sağlık sistemi, bir de terörizm demiş.
- ABD’li seçim uzmanlarının ve iki büyük adayın kampanyasını yürüten uzmanların vardığı ortak noktalardan birisi de, bu seçimlerde yürütülen kampanyaların öncekilere göre gözle görülür farklılıklar taşıması. Bunlardan herkesin üzerinde anlaştığı bir numaralı değişiklik, internetin oynadığı rol. Obama, kampanyasını daha önceki seçimlerde görülmemiş oranda internet kullanımına dayandırdı. Bu hem bağış toplama kaynaklarının dağılımına, hem de kampanyada çalışacak gönüllülerin örgütlenmesine yansıdı. Blog sitelerinin, Youtube’un, internet reklamlarının ve SMS mesajlarının önceki seçimlerle kıyaslanamayacak ölçüde arttığı ve etkili olduğu düşünülüyor.
- Bir başka farklılık da, Obama’nın yürüttüğü seçim kampanyasında gönüllülerin ve kitlesel mitinglerin büyüklüğü. Yorumcular, Obama’nın kampanyasının, Kennedy’nin seçilmesinden beri görülmüş en büyük kitle desteğine ve enerjiye sahip olduğunu belirtiyorlar.