HD ve THİV, dün ortak bin açıklama yayımladı. Açıklamada, son dönemlerde artan yaşam hakkı ihlallerine dikkat çekilerek, “Yaşam hakkı ile insanın maddi ve manevi varlığının bütünselliğinin dokunulmazlığı hakkı, başta Evrensel Bildirge olmak üzere Türkiye’nin de taraf olduğu BM ve Avrupa Konseyi temel insan hakları belgelerinde güvence altına alınmış haklardır. Bu haklar Anayasal güvence altındadır” denildi. İnsan haklarının tehdit altında olduğu kaydedilen ortak açıklamada, “Ulusalüstü ve ulusal en üst yasa metinlerinde dokunulamaz haklar olarak yer alan yaşam hakkı ve maddi-manevi varlığın bütünselliğinin dokunulmazlığı hakkı, Türkiye’de tehdit altındadır. Bu tehdit doğrudan doğruya Parlamento tarafından çıkarılan yasalar ve Hükümet’in icraatlarıyla yakından ilişkilidir” diye vurgulandı.
Ciddi artışlar var
Polisin silah kullanması ile yaşam hakkı ihlallerinde ciddi artışlar yaşandığını ifade edilen ortak açıklamada, şunlar dile getirildi: “Haziran 2007’de 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Yasa’sının 16. Maddesi’nde, polisin zor ve silah kullanma yetkisi oldukça genişletilmiştir. Bu yetkiyle özellikle silah kullanma konusu Anayasa’ya ve Anayasa Mahkemesi’nin 1996/68 E, 1999/1 K sayılı ve 06.01.1999 tarihli kararına açıkça aykırı düzenleme yapılmıştır. İHD ve TİHV bu düzenleme yapılırken kamuoyu ve Meclis’e yaptığı çağrıda bu düzenlemenin yaşam hakkını tehdit ettiğini ve ihlalleri arttıracağı tehlikesine işaret etmişti. İHD ve TİHV maalesef bu kaygılarında haklı çıkmıştır. Bu yasa değişikliğinden bu yana sadece 2008 yılında 35 kişi polisin insan haklarına aykırı bir şekilde silah kullanması sonucu hayatını kaybetmiş, sakat kalmış veya yaralanmıştır. Bu ürkütücü tablo maalesef Başbakan’ın ‘ya sev ya terk et’ ve ‘vatandaş kendini savunur’ sözleri ile onu savunan bazı milletvekillerinin sorumsuz açıklamalarıyla korkarız ki giderek ağırlaşacaktır.”
Yeni düzenleme çağrısı
Parlamento ve Hükümet’i 2559 sayılı yasanın 16. Maddesi’ni, Anayasa’nın 15. Maddesi’ne ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uygun bir şekilde yeniden düzenlemeye çağıran İHD ve TİHV, polisten kaynaklı bu ihlallerinde sona erdirilmesini istedi.
Polis Anayasa’yı çiğniyor
Açıklamada, polisin silah kullanma yetkisinin Anayasa’ya aykırı olduğu vurgulanarak, “Polisin silah kullanma yetkisinin aşılması sonucu açılan davalarla ilgili olarak gerek davanın taraflarına gerekse de mahkemelere şu çağrıyı yapmakta fayda vardır. 2559 sayılı kanunun 16. Maddesi’nin 7, 8, 9 Fıkraları, Anayasa’nın 2, 15. Maddesi’nin 2. Fıkrasına, 17. Maddesi’ne ve 90. Madde dolayısıyla Türkiye’nin taraf olduğu temel insan hakları sözleşmelerine aykırıdır. Bu nedenle iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmalıdır. Anayasa Mahkemesi de kendisine gelebilecek böyle bir başvuruda, 1999 yılında verdiği kararı hızlı bir şekilde vermeli ve bu insan haklarına aykırı duruma noktayı koymalıdır” diye belirtildi.
AKP’linin zihniyetine kınama
Vatandaşın vurulmasından hoşlanan zihniyeti kınadıklarını belirten İHD ve TİHV, AKP Yozgat Milletvekili’nin yargılanmasını istedi. Açıklamada şöyle denildi: “Polisin vatandaşı vurmasından hoşlandığını açıklayan milletvekilleri hakkında da gerekli yasal işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz. Polisin suç işlemesini tahrik ve teşvik eden AKP Yozgat Milletvekili Abdulkadir Akgül’ün biran önce adalet önüne çıkarılmasını istiyoruz. Adaletin herkese fazlaca uygulandığını söyleyen bu milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılarak adalet önünde hesap vermesini istiyoruz. Unutmayalım. Adalet, bir gün herkese lazım olacaktır. Türkiye’de adaletin herkese uğradığı günlerin gelmesini diyoruz.”