12 Ekim 2009 Pazartesi

Binler Hrant'ı katleden karanlığa karşı yürüdü...

Güler Zere ve hasta tutsaklar için 9 Ekim Cuma akşamı İstiklal Caddesi'nde yürüyen ilerici ve devrimciler bu kez Hrant Dink'i katleden karanlığa karşı İstiklal Caddesi'ni meşalelerle aydınlattı. Hrant Dink için adalet yürüyüşünde Güler Zere, Engin Çeber, Uğur Kaymaz ve Ceylan Önkol da unutulmadı.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 12 Ekim sabahı Beşiktaş Adliyesi'nde görülecek duruşması öncesinde 10 Ekim akşamı Taksim Tramvay Durağı'nda toplanan 2 bine yakın kişi "Uzatın elinizi Hrant'ı düştüğü kaldırımdan kaldıralım" pankartı arkasında Galatasaray Lisesi'ne yürüdü.

Meşaleler İstiklal Caddesi'ni aydınlattı

Adalet İçin Dayanışma Platformu'nun çağrısıyla gerçekleştirilen yürüyüşte "Katil devlet hesap verecek", "Yaşasın halkların kardeşliği", "Biji bratiya gelan" dövizlerinin yanısıra Ermenice dövizler de taşındı.

Coşkulu yürüyüş, İstiklal Caddesi üzerindeki kalabalık tarafından da ilgiyle karşılandı. Birçok kişi alkışlarla eyleme destek verdi.

“Merhamet değil, adalet istiyoruz!”, "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeni'yiz!”, “Faşizme inat kardeşimsin Hrant!”, “Hrant'ın katili"Katil devlet hesap verecek!", "Susma haykır halklar kardeştir!" sloganlarının atıldığı yürüyüş, Galatasaray Lisesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasıyla devam etti.

Açıklamayı okuyan Sayat Tekir, Hrant Dink'in katledilmesinin üzerinden geçen 2 yıl 9 aylık süreye rağmen dava sürecinin bir sonuca ulaşmadığını hatırlattı. Asıl sorumluların hala yargılanmadığını belirtti. Açıklamada, zanlılar için işlemeyen hukukun davanın tüm mağdurları ve takipçileri için işletildiğine işaret edildi.

Tekir, gazeteci Nedim Şener hakkında Şener'in "Hrant Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları" adlı kitabı nedeniyle Dink davasının faillerinden daha fazla hapis cezası istenmesini eleştirdi.

Hrant'ı katleden karanlık...

İstiklal Caddesi üzerinden geçen tramvay yolunu kapatan kalabalığın sık sık sloganlarla kestiği basın açıklamasında Hrant'ın katillerinin; yedi kadın işçiyi katleden selden, işçi sağlığı önlemleri alınmadığı için katledilen kot taşlama ve tersane işçilerinden, Kabahatler Kanunu'yla yaşamları cehenneme çevrilen transseksüellerden bilindiği söylendi.

Güler Zere ve devrimci tutsakların durumuna ve devlet eliyle gerçekleştirilen kanlı katliamlara da dikkat çekilen açıklama şu sözlerle sona erdi:

"Bu topraklarda yaşayan vicdan sahibi, onurlu insanlar yüzyıllardır hür türlü haksızlığa, zorbalığa karşı adalet mücadelesi veriyor. Bu ülkenin onurlu insanları, devrimcileri, işçileri, emekçileri alışkanlık haline gelen suskunluğa hep karşı çıktılar. Durmadılar ve durmayacaklar!

Zalimler adalet isteyenlerin inancını ve direncini iyi bilirler... Bugün buradayız! Hrant için... Güler Zere için.. Ceylan Önkol için geçmiş ve gelecek için...

Adalet istiyoruz!"

12 Ekim'de Beşiktaş'a!

Basın açıklamasının ardından Hrant Dink'in duruşmasının görüleceği 12 Ekim Pazartesi günü saat 10.00'da Beşiktaş Meydanı'nda buluşma ve duruşma bitene kadar adalet nöbeti tutma çağrısı yapıldı.

Eylem sloganlarla sona erdi.