
İMF ve Dünya Bankası yamyamları 6-7 Ekim’de İstanbul’da toplanıyor. Yam yam diyoruz, çünkü onların işi dünya çapında işçi sınıfını ve emekçi halkları zincire bağlayıp soymaktır. Onların işi, dünyanın yeraltı ve yer üstü servetlerini yağmalamaktır.
Elbette onlar bu yamyamların kendi hesaplarına yapmıyorlar. Onlar dünyaya egemen emperyalist-kapitalist güçler için çalışıyorlar. Dünyayı sınırsız ve engelsiz bir sömürü ve yağma cennetine çeviriyorlar. İşçinin, emekçinin, köylünün sofrasından çalıp efendilerine aktarıyorlar. Böylesine insanlık dışı bir misyonu yerine getiren bu haydut takımının kirli elleri milyarlarca insanın boğazında.
İMF ve DB’nin dünyanın emekçi halklarına karşı işlenmiş sayısız suçla dolu bir tarihi var. emperyalizmin mali polisi İMF, “Uyum kredileri” adı altında ülkeleri borçlandırır, fakat bu borçlar misliyle ödense de bitmez. Çünkü bu bir soygun mekanizmasıdır. İMF bu kadarıyla da kalmaz. Aynı zamanda bu borçları kapsamlı sosyal yıkım ve yağma politikalarını uygulatmak için kullanır.
İMF ve DB, özelleştirmedir. İMF ve DB, uluslararası tekellerin yağma ve sömürü özgürlüğü için tüm engellerin ortadan kaldırılmasıdır. İMF ve DB, yine tekeller sömürsün diye işçi ve emekçilerin örgütsüzleştirilmesi ve köleleştirilmesidir. İMF ve DB, eğitimden sağlığa, belediye hizmetlerinden suya kadar insani tüm hizmet alanlarının ticarileştirilmesidir. Onun için soframızdaki azalan ekmeğin, çocuğumuza alamadığımız mamanın, hastane önünde parası olmadığı için ölen hastamızın sorumlusudur. İMF ve DB, kriz demektir. Dün olduğu gibi bugün de yaşanan krizlerin sorumlusudur. Sadece sorumlusu değil aynı zamanda krizin emekçilere fatura etmenin aracıdır. Bunun için İMF ve DB işsizliktir.
İMF ve DB, aynı zamanda siyasal gericilik ve zorbalıktır. Çünkü, milyonlarca işçi ve emekçinin yaşamının emperyalist-kapitalist tekeller için zindana çevirilmesi işi, baskı ve terörsüz olmaz. Bu nedenle İMF ve DB’nin başka kardeşleri de var. CIA ve NATO gibi suç örgütleri hep İMF ve DB ile birlikte çalışmışlardır. İMF programlarını uygulamak için darbeler tezgahlamaktan, devrimcilerin, sendikacıların ve emekçilerin toplu kıyımına kadar sayısız kanlı olaya imza atmışlardır.
İMF ve DB ülkemizde de hep böyle bir faaliyetin içinde olmuştur. Sonuçta, siyaseti Beyaz Saray, orduyu NATO yönetirken, maliye ve hazine ise doğrudan İMF ve DB’ye bağlanmıştır. Öyle ki işi zamanında bir DB memuru olan Kemal Derviş’i fiili başbakan olarak atamaya kadar vardırmışlardır.
AKP’nin uyguladığı politikalar da tümüyle İMF ve DB patentli politikalardır. Hükümet her ne kadar İMF ile anlaşmaktan kaçınıyor gibi görünse de, uyguladığı özelleştirme, yağma, krizin faturasının işçi ve emekçilere kesilmesi gibi politikalar İMF-DB’nin politikalarıdır. Bundan ötesi boş laftır.
Buradan olarak bu yam yam takımına İstanbului dar edelim. Böylelikle hem bize ve dünya halklarına karşı işledikleri suçların hesabını soralım, hem de artık yeni sosyal yıkım ve yağma politikalarına izin vermeyeceğimizi gösterelim. Emperyalistlerden ve uşaklarından hesap sormak için 6-7 Ekim’de Taksim’e, Kongre Merkezi’ne!
Emperyalizmin suç örgütleri İMF-DB defol !
Kurtuluş Devrimde ve Sosyalizmde !