
Bu direnişin kazanımla, özlük haklarla sonuçlandırılması için yapılacak ve yapılması gereken daha etkin eylemler olduğunu düşünüyoruz. Gelinen bugünkü noktada konfederasyonların yaptıkları toplantılar bu etkin eylem ve etkinlikleri hayata geçirecek işlevden yoksundur.
Tek Gıda-İş Başkanı Mustafa Türkel ise 2 Şubat’tan bu yana 4C saldırısına karşı daha etkin bir mücadele yürütülmesinin gerektiğini ifade etmekte ancak arada geçen 12 günlük zaman zarfında tam anlamıyla bu yönde bir program açıklanamamıştır. Biz Tekel işçilerinin kaderinin belli olacağı önemli bir viraja girdiğimiz bugünlerde Tek Gıda-İş yönetiminin pazartesi günü açıklayacağı eylem takvimi oldukça önemli ve gidişatın kaderini belirleyecek bir eylem takvimi olacaktır.
Tekel işçileri olarak Tek Gıda-İş yönetiminden bu direnişimizin zaferle sonuçlandırılması için yapılmasını gerekli gördüğümüz ve uygulanmasını talep ettiğimiz öneriler aşağıda gibidir.
1) 14 Aralık'ta evlerimizden çıkarak başlattığımız direniş 26 Aralık, 17 Ocak, 4 Şubat, 12 Şubat tarihlerine bağlanan etkisiz bekleyiş artık 20 Şubat tarihinde son bulmalıdır. 20 Şubat tarihi sonuç alıcı bir şekilde değerlendirilmelidir.
2) 12 Şubat konfederasyonlar toplantısında 20 Şubat'a ilişkin alınan kararın yeterli olmadığını düşünmekteyiz. 20 Şubat tarihinde yalnızca sendika başkan ve yöneticileri değil sendikalara üye tüm işçi ve memurlar Ankara’ya getirilmeli ve o gün bu kitleselliği kaldıracak Kızılay meydanında taleplerin kitlesel bir şekilde haykırılması, talepler kabul edilene kadar eylem alanı Kızılay Meydanı'nın terk edilmemesinin sağlanması
3) Çadırlardaki pasif bekleyiş sona erdirilmeli, bunun için 15 Aralık’tan 20 Ocak tarihine kadar yapıldığı gibi sabah 08.00 ile 20.00 saatleri arasında çadırların içinde değil sokakta bekleyiş sürdürülmelidir.
4) Biz Tekel işçilerinin 4C konusunda fikrinin tekrar alınması için referandum yapılacağına dair ifadeler kullanılmakta. Bilinmelidir ki bir kez sandıkta olmak üzere 62 günde sokakta olmak üzere direniş irademiz sınandı. Bu yüzden de ilk günden bu yana direnerek verdiğimiz kararın referandumla ölçülmesine ihtiyaç yoktur.
5) Biz işçilere ülke genelinde ve yurt dışından gelen yardımların bizlere açıklanması ve hesapların şeffaf olması sağlanmalıdır.
6) TBMM, Başbakanlık, Çalışma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı gibi merkezlerde sürekli bir eylem sürecinin önü açılmalıdır. Böylesi eylemler hem buradaki bekleyişi anlamlı kılacak hem de 4C’yi dayatanları rahatsız edecektir.
7) Kızılay Meydanı yasaklanmış bir alandır. Bu yasağı ortadan kaldırabilmek için etkin bir insiyatifin geliştirilmesi, gerçekleştirilecek her eylemde hedefin mutlaka Kızılay Meydanı olması gerekmektedir.
8) Sakarya Meydanı'nda akşam saatlerinde yapılan eylemler yetersizdir. Giderek rutinleşen eylemlerin alanı büyütülerek farklı alanlara, Sakarya Meydanı dışına Yüksel Caddesi'ne taşınmalıdır.
9) Konfederasyonların TEKEL işçilerinin kaderiyle ilgili toplantıları, TEKEL işçileri özne olduğundan Türk-İş Genel Merkezi'nde gerçekleştirilmelidir. Eğer başka sendikaların genel merkezinde gerçekleşiyorsa, başta TEKEL işçileri olmak üzere konfederasyonlara bağlı tüm işçi ve emekçiler toplantının yapıldığı alanda olmalıdır. 22 Şubat’ta İstanbul’da DİSK genel merkezinde yapılacak toplantıda işçi ve emekçiler DİSK önünde buluşmalı ve taleplerini haykırmalıdır.
10) Açlık grevinde bulunan arkadaşlarımızla dayanışmak için etkin eylemler gerçekleştirilmeli, her hastaneye giden arkadaşımız olduğunda hemen harekete geçip eyleme geçilmelidir.
11) Başbakan, Cumhurbaşkanı ile yapılacak görüşmelerde ortak hareket kararı alan tüm konfederasyonlar hazır bulunmalıdır. Sadece Türk-İş Genel başkanı Mustafa Kumlu ile yapılacak görüşmeler yetersizdir. Sadece Türk-İş Genel başkanı Mustafa Kumlu ile görüşme yapılırsa diğer sendikalarda örgütlü işçilerle birlikte etkin eylemlerin gerçekleştirilmesi.
12) TEKEL direnişiyle dayanışmak için ülke genelinde kokart ya da rozetlerin takılarak yaygınlaştırılması.
13) TEKEL işçileri ve sınıfın diğer unsurlarının taleplerini içeren ve TBMM’ye sunulmak üzere hazırlanan imza metninin tüm ülkede yaygın olarak kullanılması, tüm illerde imza stantlarının kurulması
14) Tüm illerde dayanışma çadırları kurularak mücadelenin tüm ülkeye yayılmasının sağlanması.
15) Tüm ülkede AKP il ve ilçe teşkilatları önünde her gün akşam 1 saatlik nöbet tutulması.
16) Susurluk skandalının ardından gündeme gelen “1 dakikalık ışık söndürme eylemlerinin yeniden başlatılması çerçevesinde “1 dakika ışığı söndür, sokağa çık” ana sloganıyla eylemlerin örgütlenmesi.
17) Yapılacak tüm eylemlerin “Genel grev Genel direniş” hedefiyle yapılması. Diğer sektörlerde çalışan işçi arkadaşların bu konuda sendikalarına basınç uygulamaları, sendikaların da kitlelerin talebine karşılık vermesi için “Genel grev Genel direniş” konusunda gerekli tüm hazırlıkların acil bir şekilde yerine getirilmesi
Tekel İşçileri
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NE
Ankara
1) TEKEL işçilerinin talepleri kabul edilsin! 4 – C / 4 – B iptal edilsin!
2) Tüm kölelik ve sosyal yıkım yasaları iptal edilsin! ( 4857 sayılı iş yasası, SSGSS, Tam gün yasası vb.)
3) Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi!
4) Özelleştirmeler durdurulsun, taşeronlaştırma, Esnek üretim uygulamaları yasaklansın!
5) Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın!
6) Herkese grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı!
7) Sınırsız söz, basın, gösteri ve örgütlenme özgürlüğü!
8) Herkese insanca yaşamaya yeten vergiden muaf asgari ücret!
9) Tüm çalışanlar için genel sigorta (İşsizlik, sağlık, kaza, yaşlılık vb.)
10) Parasız eğitim, parasız sağlık!
11) Eşit işe eşit ücret!
12) Özel istihdam bürosu yasası iptal edilsin!
Bugün milyonlar, açlık ve sefalet içerisinde boğuşmaktadır. Servetle sefalet arasındaki kutuplaşma gittikçe derinleşirken, ezilen milyonların köleliğini daha da derinleştiren yasalar bizzat Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çıkarılmıştır. Bu yasalar toplam bir sosyal yıkımın önünü açmaktadır. Dolayısıyla İnsanca yaşam ve çalışma şartları yaratılmalıdır.Yukarıdaki taleplerimiz insanca bir yaşam, güvenli geleceğin asgari zeminidir. Bu nedenle bizler aşağıda imzası bulunan kişiler olarak, 28 Şubat günü onbinler halinde Ankara'da buluşarak Başta TEKEL işçilerinin talepleri olmak üzere yukarıdaki taleplerin yaşama geçirilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni göreve çağıracağız.