22 Haziran 2009 Pazartesi

İSTANBULDA YAZ MERHABA PİKNİĞİ YAPILDI…!

İstanbul da DHB okurları olarak 06/21/2009 pazar günü , yoldaşlık ilişkilerini geliştirmek dayanışma ve devrimci görevlerimize karşı duyarlılığımızı artırıp ileriye çekmek için ve Yaza merhaba dayanışma pikniği Tekirdağ’ın Ağaçlı köyünde yaptık. Sabahın erken saatlerinde DHB merkezi büronun önünde bulaşarak yola çıktık. Piknik yerine gidene kadar sohbetler edip , devrimci türküler marşlar söyledik. Piknik yerine vardığımızda uygun bir yer bularak önce yerleşimi sağladık ve ardında piknik için hazırlanan programımızı uygulamaya soktuk.
Yaza Merhaba pikniği, bir yoldaşın şehitlerimiz anısına yaptığı saygı duruşuyla başladı ve ardından bir yoldaşın şiir okumasıyla devam eden pikniğimiz, yaza Merhaba pikniğinin anlamı ve önemi üzerine bir yoldaşın sohbetiyle devam etti.
Hepimizin de bildiği üzere faşist baskı, zulüm, dayatma ve ekonomik nedenlerden dolayı her birimiz kasabamız, köyümüz, kentimiz bırakarak buralara geldik. Kuşku yok ki buralara kendi isteğimizle gelmedik. Ama sonuç da şimdi buradayız. O halde işsizliğe, yoksulluğa ve yoksunluğa, ayrımcılığa, itilip, kakılmaya, yozlaştırma, savrulma ve çürümeye karşı örgütlenmeli, kurumsallaşmalı, yardımlaşma ve dayanışmamızı güçlendirerek, sisyasal ve sosyal ilişkilerimizi sıcak tutmalı ve örgütlülüğümüzü geliştirmeliyiz.
Elbette bizlerin yardımı ve dayanışmasıyla, ne işsizlik, ne yoksulluk ortadan kaldırılacak ve nede özgürlüğümüz bir çırpıda elde edilecektir. Ama bir araya gelerek örgütlenip yardımlaşma ve dayanışma çatısı kurmamız İstanbul gibi büyük bir kentin derinliklerinde yaşamak zorunda kalan, işe, ekmeğe, barınmaya, sağlığa-eğitime, kültüre, dayanışmaya ve sosyal ilişkilere daha çok gereksinim duyuyoruz. Hem örgütlenmek, yoldaşlık, dostluk ilişkilerimiz sıcak tutmak, kültürel değerlerimizi, yaşatmak ve insani değerlerimizi geliştirmek bakımdan oldukça birlikte olmak daha bir aciliyet taşıyor. Masa başında, kafeler de oturup, saatlerce ne yapacağımızı konuşup, hiç bir şey yapmamak yerine artık bir araya gelip bir şeyler yapmanın ve acil olarak çözüm bekleyen bazı sorunlara çözüm bulmanın mutluluğu, dayanışması içinde olmalıyız.
İşte DHB bunun için vardır. Sizlerin örgütlenmesi ve insanca yaşamınız için mücadele ediyor. Çok konuşmaktan çıkararak çocuklarımızı, gençlerimizi ve insanlığın geleceği için örgütlenip, yardımlaşma ve dayanışmayı örmeli ve duyarsızlığı, ilgisizliği aşmalıyız. Burjuva kapitalist sisteminin bireyselleştirme, bencil kılma ve yozlaştırarak teslim alma saldırısının karşısında, ancak örgütlenerek mücadele ederek toplumsal, devrimci ve demokratik değerlere sahip çıkarak karşı durabiliriz.
Kendimize güven duymalı örgütlenme, yardımlaşma ve dayanışmanın önemini anlayıp, bunun gereklerini yerine getirmeliyiz. İstanbul’un derinliklerinde emekçiler olarak yitip gitmemek ve bencil-bireyciliğe karşı örgütlenip dayanışmayı yükseltmek için herkes taşın altına eline koymalıdır. Olanaklar birleştirilmeli ve yeni olanaklar yaratılması için yoğun çaba gösterilmelidir. Bireysel çabalar kolektif çabayla birleştirilmeli ve her geçen gün yozlaşma, bencillik, kadercilik ve düşkünlüğe karşı çıkarak, işsizlik ve yoksulluk, baskı ve zulüm pençesinden olan insanlarımıza sahip çıkmalıyız. Durumu aşmanın tek yolu bir araya gelip örgütlenmektir. Haliyle bizler şimdiden örgütlenip, ilişkilerimiz pekiştirmezsek yardımlaşma ve dayanışma ağlarımızı kurmazsak, politik-sosyal ilişkilerimizi sıcak tutmazsak, çocuklarımızı, gençlerimiz ailelerimiz kaybetmek ve parçalanıp geriye savrulmalarını önlemek mümkün olamaz. Örgütsüz ve dağınıklık nedeniyle bir çok gencimizi kaybettiğimiz ve savrulduklarını üzülerek izliyoruz. Daha bu duruma ne kadar seyirci kalacağız.
İşte DHB bu olumsuz duruma müdahale bakımından vardır, EN UZUN YOLLAR İLK ADIMLA BAŞLAR özdeyişiyle örgütlenip mücadeleyi geliştirmeye çalışıyor. Bizlere omuz verip destekçi olursanız göreceğiz ki daha büyük başarıların önü açılacaktır.
Peki biz kimiz? Biz sizlerden biriyiz sadece...Peki Neler Yapmalıyız? Buradan bir örgütlenmeye uzanmak, devrimci bir mevzi yaratmak ve bir araya gelmenin yollarını açmak gerekiyor. Örgütlenmeden ve plan kurulmadan değişim sağlanmaz.
O halde nasıl bir örgütlenmeye gidileceğin yolu aralanmalıdır. İşte DHB sizleirn örgütlenmesi, sömür ve zulümden kurtulmanız için vardır. DHB etrafında dayanışma, ortaklaşa çalışmalar geliştirilmeli, özellikle gençliğe yönelik tuzaklar aşılmalıdır. Ardından öncelikli olarak bir araya gelmeli, kültür sanat çalışmalarına yönelmeli, gençleri başı boş bırakmamalıyız. Ailelere gitmeli düzenli ilişkileri geliştirmeli bir birimize destek olmalıyız.
Amacımız gençlerin, kadınların, emekçilerin bir araya gelmesini sağlamaktır. DHB merkezi Büromuzu geniş bir yere taşıyarak devrimci kültür ve demokratik değerlerimizi korumak, geliştirmek için tiyatro, folklor, dil kursu, söz, gitar vb kursları örgütleyerek gençlerimizi sosyal etkinlikler içine çekmeliyiz.
Elbette bütün bunları acele etmeden adım adım ilerlemeyi hedefliyoruz. Kuşku yok ki en büyük eksiğimiz sizlerden gelecek desteklerle, dayanışmayla tamamlanacak ve aşılacaktır. DHB olarak örgütlenmek ve mücadeleyi geliştirmek için buz kırılıp, yol açılacaktır. Buradan sonrası önem taşıyor. Ne yapılacağını netlik kazanması lazım. En kötü örgütsüzlük en iyi örgütsüzlükten iyidir yaklaşımı bizler yol göstermelidir.. Örgütsüz halkın köle halk olduğunu görüyor ve yaşıyoruz. Yoksulluğu, zulmü, şovenizmi ve halkla arası düşmanlıkları yere çalmak için DHB etrafında örgütlenip safları sıklaştıralım ve geleceğimiz elimize alalım. Dayanışma, paylaşım ve güçlerimizi birleştirme duygusuyla DHB olarak pikniğimize katılıp destek olan, tüm emekçilere, yoldaşlara yeniden hoş geldiniz diyoruz, ortak davamızı devrim ve sosyalizm mücadelesinden başarılar diliyorum.” dedi. Yoldaşın sohbetinin ardından piknikte yemek, söyleşi ve çeşitli sosyal aktivitelerin yanında denize girme gibi imkanında olması dayanışma pikniğine ayrı bir renk kattı. Hep bir ağızdan devrimci türkü ve marşların söylendiği piknikte ortak kurulan sofranın ardından futbol maçı ve denize girme aktiviteleri yapıldı. Her türlü faşist baskı, zulüm ve haksızlıkların egemen olduğu Türkiye de bu türden dayanışma etkinliklerinin düzenlenmesi her bakımdan olumludur. Birçok yoldaşımızın işleri nedeniyle katılmadığı yaza merhaba pikniğimiz devrimci bir havada başladı ve aynı coşkusuyla, mücadele görevlerine daha sarılma çağrısıyla sona erdi.
Yaşasın Devrim ve Sosyalizm Mücadelemiz..!
22.Haziran.2009
İstanbul DHB okurları