23 Haziran 2009 Salı

Pülümür'de korucu tedirginliği

Dersim'in Pülümür İlçesi'nde 3'ü kadın toplam 27 kişinin silahlandırılarak korucu yapılması ilçede tedirginliğe yol açtı. Vatandaşlar, 20 yıldır koruculuk sistemini reddederken, sadece koruculuk kabul edilmediği gerekçesiyle çok sayıda köyün boşaltıldığını belirtti. İlçede silah alan 27 kişiyi dışlayan vatandaşlar, koruculuk sisteminin çözüm olamayacağına dikkat çekti.

Mardin'in Mazıdağı İlçesi'nde yaşanan korucu vahşetinin ardından koruculuk sisteminin tamamen lağvedilmesi girişimleri gündeme gelirken, Dersim'in Pülümür İlçesi'nde 3'ü kadın 27 kişi silahlandırıldı. Pülümür kaymakamının bunu 'Kazanılmış bir mevzi' olarak değerlendirilmesi ise ilçede tepkilere neden oldu. İlçe merkezinde eli silahlı insanların dolaşmasından rahatsızlık duyduklarını söyleyen vatandaşlar, Dersim bölgesinin güvenliğinin sivil halk üzerinde sağlanmasının kabul edilir bir durum olmadığını söyledi. Yoksulluktan kaynaklı 27 kişinin silah aldığını belirten vatandaşlar, koruculuk sistemi ile birlikte halk arasına zehirli tohum ekildiğini kaydetti. Kentte 27 kişinin silahlandırılmasının halk arasında güvensizliğe neden olduğunu dile getiren vatandaşlar, isimlerinin açıklanmasını istemiyor. İlçe sakinleri şunları belirtti:

'Dersim halkı ilk başta Alevi kimliği nedeniyle hep dışlandı, yer yer katliamlardan geçirildi. Onun için hep dağlar arasında doğa ile iç içe yaşayarak yaşamını idame etti. Son 30 yıldır hem Alevi hem de Kürt olduğu için birçok acılara tanıklık eden bir halk gerçekliğimiz oldu. Bunun yanında da kendi inancımızda, kültürümüzde ve düşüncelerimizde ısrarcılığımızı da sürdürdük, dağların arasında bu halkın yaşadığı ekonomik sıkıntılara rağmen parayla koruculuk yapmayı hep reddetti. Son olarak Pülümür'de 27 kişinin silahlandırılması ilçemizde büyük bir huzursuzluğa neden oldu. Pülümür halkı para karşılığında insanları öldürecek kişiliğe sahip değildir. Şu an bu insanlar herkesçe dışlanmaktadırlar' dedi.

'Silah yerine süpürge versinler'

Koruculuk sisteminin halk arasında kutuplaşmayı getireceğini dile getiren ismini vermek istemeyen bir korucu yakını, 20 yıldır Pülümür'ün askeriye üssü olarak kullanıldığını ifade ederek, 'Pülümür'de son 50 yıldır halk, büyük bir asimilasyon politikaları ile karşı karşıya. Ekonomik olarak sıkıntı yaşayan insanların zafiyetinden yararlanmaya çalışılıyor. Şuan akrabalarıma silah vermişler her ne kadar bunu yoksulluktan dolayı kabul etmişlerse de aslında bu devletin Kamer Genç'in eliyle yapılması istenen bir ayırımcılık ve kutuplaşmanın sonucudur. Kendi akrabalarımıza karşı bir güvensizliği yaratma çabalarının sonucudur. Güvenlik 27 kişiyle yapılacak bir durum değildir. Bu insanlara yardım etmek istiyorlarsa ellerine bir süpürge koysunlar en azından kan üzerine değil emek karşılığında kendilerini geçindirsinler' diye konuştu.

'Koruculuk çeteleşme şebekesi olmuştur'

AKP'nin Dersim için ekonomik paketinde geçici köy korucusu kadrosu çıktığını ifade eden DTP Dersim İl Başkanı Murat Polat ise, koruculuk sistemiyle sorunların çözülemeyeceğini altını çizerek, 'Geçen yılda Dersim'de Başbakan Erdoğan bölgeye dönük ekonomik paket açıkladı. Dersim'e de bin 400 köy korucusu düşmüştü. Biz o zaman yaptığımız açıklamada koruculuk sistemini çözüm olmadığını ve köy koruculuk sisteminin çeteleşmeye yol açtığını, rant ve cinayet şebekesine dönüştüğü için dağıtılması gerektiğini açıklamıştık. Uzun bir süre koruculuk sistemiyle bir hedefe ulaşılamadı. Ancak son olarak Pülümür'de 27 korucu kadrosu verildi. Biz Türkiye'de Kürt sorunun koruculuk sistemiyle çözülemeyeceğini, güvenliğin bunlarla sağlanmayacağını, aksine Mardin bunu gösterdi ki koruculuk çeteleşme şebekesine dönüşmüştür' dedi.

Kürt sorunun güvenlik sorunundan çıktığını anımsatan Polat, köy korucularına güven bağlanması hayalciliğin ötesine gitmediğini dile getirdi. Polat, 'Hele Kürt sorunun tartışıldığını bir dönemde köy koruculuğunun dayatılmasının bir mantığı yoktur. Artık Kürt sorunu güvenlik sorunu olmaktan çıkmıştır. Dolayısıyla koruculuk sistemini geliştireceğine Dersim'de ekonomik altyapının oluşturması gerekiyor, çatışmalı ortamına son verilmesi gerekiyor. Köy korucularına güven bağlayarak bölgede özelde de güvenliğin sağlayacağını hayal edenler yanılıyordur. Dolayısıyla Dersim halkını yoksullaştırıp işsiz bırakarak yatırım yapmayarak köy koruculuğuna zorlamanın bir mantığın olmadığını düşünüyorum' dedi.

'Kazanılmış mevzi' tepkisi

Dersim halkının değerlerine sonsuz bir bağlılığının olduğunu söyleyen Polat, 29 Mart yerel seçimlerde çıkan sonuçtan rahatsızlık duyulduğunu ve bu şekilde insanları karşı karşıya getirilmek istendiğini kaydetti. Polat, Pülümür kaymakamının 27 kişinin silahlanmasına 'kazanılmış bir mevzi' olarak değerlendirmesine tepki gösterdi.

'Dersim halkı onurlu bir halktır'

İHD Dersim Şube Başkanı Barış Yıldırım ise, Dersim'de dayatılan koruculuk sistemiyle halkı 'Kürt sorununda taraf' duruma düşürülmek istendiğini ifade ederek, 'Dersim tarih boyunca bu yaklaşımları reddetmiştir. Özelikle Dersimliler Hamidiye Aayları içerisinde yer almamış, Dersim'in muhalif yapısı gereği bunu kabul etmemiştir. Koruculuk sistemini klasik kriminal bir yaklaşım olarak değerlendiremez. Toplumun Kürt meselesinde taraf olması isteniyor. çatışıma ortamında bölgede 10 bin 550 mayın bulunmakta sınır illerin dışında Diyarbakır olmak üzere en fazla mayın yerleştirilmiş olarak kayıtlarda yerini almaktadır. İnsanları silahlandırmaları yerine bu mayınlı arazileri temizleyerek yaylarını açarak bu halk kendi toprağında geçimini sağlayabilecek güçtedir. Bölgemizde boşaltılan köyler, mayınlı alanlar OHAL döneminde yaşanan sorunlardır. Koruculuk sistemi de bununla bağlantılıdır' diye konuştu.

Ferhat ARSLAN
DİHA