21 Kasım 2009 Cumartesi

Fettullah'ın eski incileri yeni yeni dökülüyor

Daha önceden yine DHB GÜNCEL HABER sayfalarından duyurduğumuz haberveriyom.net kaynaklı haber facebook dahil küçük - büyük burjuva sitelerin şuan gündeminde. CHP'li Onur Öymen'in Dersimli Alevilerle ilgili yapmış olduğu açıklamalar CHP'nin büyük bir kesimini oluşturan Alevilerin tepkisini çekmişti. Öymen'i istifaya davet eden cemaatin, geçmişte Fettullah Gülen'in yayınlanan bir videosunda 'Tuncelili Alevilerin dini yoktur' açıklamalarına nasıl bir tepki verecekleri kamuoyunda merak konusu oldu. Bakın Amerika'nın güdümündeki Fethullah'ın dökülen incilerinde neler neler var.

MİSAK-I MİLLİ SINIRLARINI BELİRLERKEN CÖMERT DAVRANDIK
Biz de bir dönemde Misak-ı Milli ile sınırlarımızı belirlerken bizi arkadan vuran Balkanları hatta bir aralık Edirne bile gitmiş….Bunları verelim bu adamlar ellerini çeksinler, demişler. Şu Arapları da verelim.Hatta verirken o kadar cömertçe davranmışız ki, mesela Süleymaniye, Kerkük’ü de alın da yani en inkarı sulh vardır, kütüğü fıkıyede… Bizim size vereceğimiz yok, hayır var diyor onlarda… Alın öyleyse alacağınızı diyoruz…Daha sonra hakları bize aitmiş ama vermişiz. Ve adaları vermişiz. Ege’de bir sürü adayı vermişiz.

BİR CEMAATE KARŞI BU TEDBİRLER SEVİMSİZ
Fakat bağışlayın elin oğlu diyeceğim burada… Bir cemaate karşı bu tabirler sevimsiz. Elin oğlu doymamış buna. O günden bugüne Güneydoğu’da bizim soydaşımız, dindaşımız, bir problem yoktur, işte tarih meydanda. Ve Çanakkale de sizinle omuz omuza savaşmıştır bu insanlar…Bunları her gün kazımış, yarayı meydana çıkarmış. Sizin siyaset bilmeyen devletinize yanlış şeyler yaptırmış, soydaşınızla, dindaşınızla sizi karşı karşıya getirmiştir. Bugün de aynı şeyleri yaptırtıyorlar.

BİR ZAMAN KOMİNİZM PERDESİ ALTINDA YAPIYORLARDI
Güneydoğu’daki vatandaşı baştan çıkarmak için Ermeni’yi, Süryani’yi, ateisti kullanıyor. Bir zaman komünizm perdesi altında yapıyorlardı. O yıkılınca biraz işleri zorlaştı. Artık Kürt İstiklali, vatanı filan diyorlar şimdi. Eğer eskiden yaptıkları gibi burayı da verelim derlerse, burayı da bertaraf ederlerse, Türkiye’de Kızılbaş meselesi geliyor.Şimdi bunların içinde Mollalar, hocalar, şeyhler, dindarlar var. Açtığımız okullarda orada ve kurslarda bunlarla diyalog kurabiliyoruz. Bu sertlikleri, dalgayı kırma imkanı oluyor.

BUNALRIN DİNLERİ YOKTUR
Fakat Türkiye’de ben Alevi demiyorum. Onlar Alevi değildir. Anadolu’daki Aleviler Yörükler, bizim tahtacılar onlar bizim her zaman anlaşacağımız insanlardır. Fakat aslen Nusayri olan Ermenilerden, Süryanilerden meydana gelmiş aslen Nusayri olan Tunceli civarındaki Aleviler bu işin arkasında. Bunlar Türkiye’de gaileler açtığı zaman devletinizle, ordunuzla bu işin karşısına çıkamazsınız. Ve bunların dinleri yoktur. Nusayri akidesi vardır. Allah insandır, insan Allah’tır. Allah insanın içine girmiştir, insana itaat etmiştir. Bu anlayış hakimdir.

Biz Güneydoğu’yu verelim dediği zaman bile Sivas’a kadar talepler gelecektir. Çünkü bu talebi yapabilecek şeyler şimdiden kazınmaya başlamıştır. Çok sıkı durmak lazım. Taviz vermemek lazım bu mevzuda. Allah baştakilerin başına akıl versin. Esas derdin dermanı olan reçeteyle işin üzerine gitmiyorlar, yanlışlık içindeler. Haber toplamak açısından da yanlışlık içindeler, İslam’dan kopma açısından da yanlışlık içindeler. İslam’ın oradaki insanın derdine derman olması, reçete olması açısından da yanlışlık içindeler. Ve bu yanlışlıklar inşallah bu millete pahalıya mal olmaz. Akılları başlarına gelir de ne o tampon devlet teşekkül eder ne de arkadan gelenlerin iştahları kabarır.”

KLAVUZU AMERİKA OLANIN
Fethullah’ın Amerika’da FBI çiftliklerinde yerleştirildiğini ve oradan önüne sunulanları, açıklamalar halinde cemaatine duyurduğu biliniyor. Son dönemlerde AKP’ye akıl hocalığı yapıldığı da keza aynı şekilde biliniyor. Fakat ne yazık ki, Suudi Arabistan yerine Amerika’ya sığınan bu kliğin neden S. Arabistan’a gitmediği merak konusu.

Oysa gerçek şu ki kendini Müslüman olarak lanse eden Fethullah ve cemaati Arap topraklarına girememesinin asıl sebebi S. Arabistan yasallarınca tarikat, şeyh ve cemaat liderlerinin idam edilmesidir. Yukarıda ne yazık ki diye vurgu yapmak istediğimizse peşine sürüklenen onlarca insanın bu bilgilerden yoksun olması ve bir şekilde kandırılmış olmasıdır.

Öyle ki kelime-i şahadetten peygamberin ismini de yayınlanmış olduğu yayınlarda çıkartmış olmasıysa daha garip bir durum. Bu yüzden dinin insanlar üzerinde ne kadar etkili olduğunu Fethullah örneğinde de olduğu gibi görebiliyoruz. Ne de olsa dünya üzerinde önde gelen Müslümanlar arasında Erdoğan beşinciyken kendisi de zenginler sıralamasında on üçüncü sırada nasıl yer almış olduğunu daha iyi anlıyoruz.