18 Kasım 2009 Çarşamba

İnsanlık aç


FAO, Roma'da yapılan Dünya Gıda Güvenliği zirvesinde, 1970 yılından beri dünyadaki aç insan sayısının ilk kez 1 milyarı aştığını açıkladı. Zirve gerçekleşirken, çiftçiler de alternatif etkinlikler düzenledi, emperyalistlerin gıda politikalarını teşhir ettiler.

İnsanlık açlıktan ölüyor

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün, 1970'de hesaplamaya başladığı dünyada aç insan sayısı bu yıl ilk kez 1 milyarı aştı. 1990-1992 arasında 842 milyon olan aç insan sayısı, 2003-2005'de 848 milyona çıktı, bu sayı geçen yıl 915 milyona yükseldi. Bugün gelinen noktada aç insan sayısının 1 milyar 20 milyon civarında olduğu belirtildi. 2007-2008'de buğday ve pirinç gibi temel ürünlerin fiyatlarındaki artış ile kapitalist krizin etkileri sonucunda 2009 yılında aç insan sayısı yaklaşık 100 milyon arttı.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, İtalya'nın başkenti Roma'da düzenlenen Dünya Gıda Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, dünyada 1 milyar insanın açlık sorunuyla boğuşmasına seyirci kalınamayacağını belirtti. Ban Ki-Moon, “Sadece bugün itibarıyla 17 bin çocuk açlıktan ölecek. Her 5 saniyede bir çocuk, yılda ise 6 milyon çocuk açlık yüzünden can veriyor” dedi.

Via Campesina: Çok uluslu şirketler sömürüyor

Emperyalist devlet temsilcileri Dünya Gıda Zirvesini gerçekleştirirken dışarıda da Uluslararası Çiftçi Hareketi Via Campesina ve diğer demokratik kitle örgütleri alternatif “Bağımsız Halk Gıda Forumu” düzenlendi. Dünya Gıda Zirvesi'nin karşısına kurulan “Bağımsız Halk Gıda” çadırında alternatif etkinlikler düzenlendi, Roma'da büyük bir yürüyüş gerçekleştirildi. Çiftçiler “toprak işgaline son” dedi.

Via Campesina, çok uluslu gıda şirketlerini üçüncü dünya ülkelerinde küçük çiftçilere ait verimli toprakları sömürdüğüne dikkat çekti ve Dünya Gıda Zirvesi'nin 10 yıldır verdiği sözlerin hiç birini tutmadığını teşhir etti.

FAO'nun genel merkezi önünde geleneksel kıyafetleriyle gösteri yapan Afrikalı ve Latin Amerikalı çiftçi temsilcileri, gıda ve tarım tekellerini, FAO ve bazı hükümetlerle işbirliği yapmakla suçlayarak, tarım alanlarının geniş miktarlarda satın alınmasını kınadı. Dünyadaki yiyecek krizinin çözülmesi için Dünya Bankası'nın büyümesinin engellenmesi gerektiğini belirten Via Campesina, tarım alanındaki neoliberal politikaların bir an önce durdurulmasını istedi.

Küreselleşme karşıtı La Via Campesina hareketinin koordinatörü Henry Saraigh, dünyada açlıkla karşı karşıya olan inanların yüzde 80'inin kırsal kesimde yaşadığını belirterek, “Ama FAO'nun politikası Asya'da, Afrika'da ve Latin Amerika'da küçük üreticilerin topraklarını eline geçiren çokuluslu şirketlere destek veriyor” şeklinde konuştu.

Tok açın halinden...

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin dışında, G-8 ülkelerinin liderlerinden hiçbiri zirveye katılmaya gerek görmemesi BM Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) çağrısı ile toplanan zirvenin dünyadaki 1 milyar aç insanın sorunlarına çözüm bulmaktan uzak, sadece konuşulan bir toplantı olduğu eleştirilerini güçlendirdi.

FAO'nun gelişmekte olan ülkelerde tarımın geliştirilmesi için her yıl milyarlarca dolar yardım yapılması çağrısının 192 katılımcı ülke tarafından oy birliği ile reddedilmesi ile birlikte, daha başlamasının üzerinden birkaç saat geçmeden zirvenin başarısızlığı ilan edilmiş oldu.

Erdoğan yine “sokağın sesi” dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü'nün (FAO) Gıda Güvenliği Zirvesi'nde dünyada fakir ile zengin ülkeler arasındaki uçuruma dikkat çekti. Erdoğan, Erdoğan, şunları söyledi: “Yoksul ülkelerdeki içler acısı manzarayı izlediğimiz gibi, zengin ülkelerdeki sınırsız tüketimi biliyor ve görüyoruz. Dünyada oluşan bu dengesizliğin ve bu eşitsizliğin bir an önce giderilmesi, en azından bunu için çaba harcanması, yoksulların olduğu kadar, refah içinde olanların da gelecekleri açısından hayati derecede önemlidir.”

Erdoğan 6-7 Ekim'de İstanbul'da yapılan IMF zirvesinde de protestolar karşısında “Sokağın sesine de kulak vermek lazım” demişti.