Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) üye 11 ülkeyi kapsayan “Bir Bakışta Eğitim 2009” raporunda, öğretmenlerin toplumsal statüleri, ekonomik sorunları, sosyal ve özlük hakları açısından durumu en kötü konumda olan ülke Türkiye olarak tespit edildi.
Raporda, öğretmen başına düşen öğrenci sayısının OECD ortalamasının 15, Türkiye ortalamasının ise 26 olduğuna vurgu yapıldı.
Rapora göre öğretmenlerin toplumsal statüleri, ekonomik sorunları, sosyal ve özlük hakları açısından OECD ülkeleri içinde durumu en kötü konumda olan ülke olarak Türkiye tespit edildi. Raporda; İrlanda, İskoçya, Portekiz, Slovenya, Meksika, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan gibi 11 üye ülke arasında yıllık toplam çalışma saatleri karşılaştırıldığında, Türkiye’nin OECD ortalamasından her yıl 180 saat daha fazla çalışma saatlerine sahip olduğu belirlendi. Öğretmen başına düşen öğrenci sayılarının değerlendirildiği raporda, OECD ortalamasının 15, Türkiye ortalamasının ise 26 olduğu tespit edildi.
EN AZ MAAŞ VEREN ÜLKE TÜRKİYE
Raporda, öğretmenlerin en az maaş aldığı ülke de yine Türkiye olarak tespit edildi. İspanya’da göreve yeni başlamış bir ilkokul öğretmeninin yılda 34 bin 250 dolar, Yunanistan’da 26 bin 326 dolar maaş aldığının belirtildiği raporda, bu rakamın 2009 yılı Türkiye’sinde 14 bin 63 dolarda kaldığına vurgu yapıldı. Raporda, eğitime ayrılan toplam kamusal harcamaların GSYİH içindeki payının en düşük olduğu ülkenin yine Türkiye olduğu belirtilerek, OECD ortalaması yüzde 3.5 iken, Türkiye’de eğitime yapılan harcamaların GSYİH’ye oranının ise sadece 1.9’da kaldığına vurgu yapıldı.
Raporda, bu oranın Almanya’da yüzde 2.8, İspanya’da yüzde 2.8, Estonya’da yüzde 3.5, Slovenya’da yüzde 4, Macaristan’da yüzde 3.4, Çek Cumhuriyeti’nde ise yüzde 2.8 olarak tespit edildiği belirtildi.
BORCU OLMAYAN ÖĞRETMEN YOK
Eğitim Sen, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde eğitim ve bilim emekçilerinin yoksulluk ve sefalete mahkum edildiğine dikkat çekti.
Eğitim Sen tarafından yapılan açıklamada, eğitim ve bilim emekçilerinin bir 24 Kasım’ı daha sorunlarına sorunlarla karşıladıklarını vurgulandı. Hiçbir öğretmenler gününde gerçek sorunlarının tartışılmadığı vurgulanan açıklamada, eğitim ve bilim emekçilerinin yoksulluk ve sefalete mahkum edildiğine dikkat çekildi. Açıklamada, “Haklarımızı savunmak, aynı zamanda nitelikli, kamusal eğitim hakkını savunmaktır” vurgusu yapıldı. Açıklamada, eğitim emekçisinin 2002 yılında aldığı maaş ile aylık giderinin yüzde 52’sini karşılayabildiği, 2009 yılında ise ancak yüzde 45’ini karşılayabildiği aktarıldı. “Kredi ve kredi kartı borcu bulunmayan eğitim emekçisi bulmak neredeyse imkansız” denilen açıklamada, eğitim emekçilerinin ay sonunu getirebilmek için ek iş yapmak zorunda kaldıkları ifade edildi.
Maaşların son yedi yıldır yoksulluk sınırının altında kaldığı vurgulanan açıklamada, “Bugün bizim için sadece ‘kutlanan’ değil, kötü ve sağlıksız koşullarda çalışan, hakları gasp edilen, sürgünlere ve soruşturmalara maruz kalan, güvencesiz istihdam edilen, ataması yapılmayan bütün meslektaşlarımızın, milyonlarca çocuk ve gencimizin, onların ailelerinin taleplerini seslendirme ve haklarımıza bir kez daha sahip çıkma günüdür” denilerek 25 Kasım’da yapılacak greve çağrı yapıldı. (HABER MERKEZİ)