20 Eylül 2009 Pazar

AKP’DEN SAĞLIKTA ACI BAYRAM ŞEKERİ


UYGULAMA 1 EKİM’DE

Katılım payı; birinci basamak ve aile hekimliği muayenelerinde 2 TL, ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarında 8 TL, özellerde 15 TL olacak. Daha önce orijinal ilaçlarda yüzde 100, eşdeğer ilaçlarda yüzde 80 ödeyen devlet, yeni uygulamayla orijinal ve eşdeğer ilaçlarda yüzde 60 üzerinden ödeme yapacak.

AKP Hükümeti’nin Sağlıkta Tasarruf Tedbirleri, resmi olarak yürürlüğe girdi. Tedbirler arasında; daha önce halkın para ödemeden aldığı sağlık hizmetlerinin bile paralı olmasından, devletin yurttaşlarına ödediği ilaç parasının yüzde 40’a kadar azalması da var

ELÇİN YILDIRAL- BAŞAK TURAN

Türk Tabipleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Gençay Gürsoy, AKP’nin açıkladığı ‘Sağlıkta Tasarruf Tedbirleri’nin, hizmette, kalitede ve erişimde aksamalara neden olacağını bildirirken, Sağlık Emekçleri Sendikası’ndan gelen açıklamada sağlık harcamalarındaki yükselişin bedelinin yoksul halktan çıkartılmak istendiğini kaydedildi.
‘Tedbir’lere göre, 1 Ekim’den itibaren doktor ve diş hekimi muayenesinde katılım payları arttırılacak. Daha önce 1’inci basamak sağlık hizmetlerinde ücret ödemezken, yeni yapılan değişiklikle dahil kişilerin sağlık kurum ve kuruluşlarındaki ayakta tedavilerine ilişkin hekim ve diş hekimi muayenelerinden birinci basamak sağlık kuruluşları ve aile hekimliği muayenelerinde 2 lira, ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarında daha önce 3 TL ödenen ikinci basamak ile 4 TL ödenen üçüncü basamak katılım ücretleri 8 TL olarak uygulanacak. Özel sağlık kurumlarında 10 TL iken 15 TL katılım payı alınacak.
Uygulamaya tepki gösteren TTB ve SES, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın toplumsal yıkım ve özelleştirme programı olduğunu belirtti.
TTB Yönetim Kurulu Başkanı Gençay Gürsoy, TTB Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, 2009 Haziran ayında istihdamdaki yaklaşık 22 milyon kişiden 10 milyonunun herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kaydının olmadığına dikkat çekti. Sosyal güvenlik harcamalarının “kara delik” olarak nitelendirilmesini doğru bulmadıklarını ifade eden Gürsoy, “Bütçeden sosyal güvenceye bir şeyler aktarılıyorsa bu kara değil ‘ak’ deliktir. Bugünkü Hükümet sosyal güvenceyi yük olarak gören bir zihniyete sahiptir” diye konuştu.

‘SEKTÖRDEKİ SÖMÜRÜ ARTACAK’
Hükümet’in alınacak tedbirler neticesinde 3 milyar TL tasarruf etmeyi planladığına değinen TTB Genel Başkanı, “Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı harcama 13-14 milyar TL’yi buluyor. Bunu dikkate aldığımızda yapılacak olan tasarruf büyük bir rakam. Söz konusu paketin toplam çıktısı nettir: Sağlık çalışanlarının emeğinin daha fazla sömürüldüğü, hizmetin ve kullanılan malzemelerin niteliğinin düştüğü, buna rağmen vatandaşın cebinden paranın alındığı bir hizmet sunumu” dedi. Açıklamasında ‘gönüllü sağlık gözlemciliği uygulaması’na da değinen Gürsoy, şunları kaydetti:
“Bu uygulama bir geri dönüşüm sistemi olarak sunulsa da bu tür sistemlerin kolaylıkla dejenere edildiğini biliyoruz. Her an her yerde hafiyelerin kol gezdiği bir çalışma ortamı, çekinme, korku, endişe, baskının hakim olduğu bir atmosfer ile hekimlerden verimli bir çalışma beklenemez.”

‘VAR OLAN EŞİTSİZLİK ARTACAK’
SES ise yaptığı açıklamada, katılım payına yapılan ücret artışının bardağı taşıran son damla olduğunu belirterek, yeşil kartlılar dahil herkes için birinci basamak sağlık kuruluşlarına da ilk kez katılım payı getirildiğine dikkat çekildi.
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın bir toplumsal yıkım ve özelleştirme programı olduğunun kaydedildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi, "Artan tıbbi tennoloji tüketeme ve buna bağlı sağlık harcamalarındaki yükselişin bedeli yoksul halka ödetilmek isteniyor. Oysa ekonomik krizle işini, aşını kaybeden yurttaşların ödedikleri ağır vergiler yetmezmiş gibi bir de sağlık hizmetlerine harcayacak parası yoktur. Bu uygulama var olan eşitsizlikleri en az yüzde 50 oranında arttırıcaktır"

ARTIK; Muayene olmak paralı İlaçlar daha pahalı
Daha önce 1’inci basamak sağlık hizmetlerinde ücret ödenmezken, yeni yapılan değişiklikle birinci basamak için 2 TL katkı payı verilecek. Daha önce 3 TL ödenen ikinci basamak ile 4 TL ödenen üçüncü basamak katılım ücretleri 8 TL olarak uygulanacak. Özel sağlık kurumlarında ise katılım payı 10 TL’den 15 TL’ye çıkacak. Ancak sağlık hizmeti sunucularında yapılan muayene sonrasında kişilerin muayeneye ilişkin reçete ile eczanelere müracaat etmemesi durumunda, birinci basamak sağlık kuruluşları ile aile hekimliği muayenelerinde katılım payı alınmayacak.
Orjinal ve eşdeğer ilaçların fiyatları yüzde 60 bandına çekildi. Daha önce orijinal ilaçlarda yüzde 100, eşdeğer ilaçlarda yüzde 80 ödeyen devlet, yeni uygulamayla orijinal ve eşdeğer ilaçlarda yüzde 60 üzerinden ödeme yapacak. Sağlık Bakanlığının koordinatörlüğünde ilaçların fiyatlarını değerlendirmek amacıyla “Fiyat Değerlendirme Komisyonu” oluşturulacak.

‘Feda edecek bir tek eczanemiz bile yok’
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti, son birkaç aydır kamuoyunun gündeminde bulunan kamu sağlık ve ilaç harcamalarındaki yükselmeyi değerlendirerek, “Feda edecek bir tek eczanemiz bile yok” açıklamasında bulundu. Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ile 51 Bölge Eczacı Odası Başkanı adına yapılan ortak açıklamada, “Bu sorunun çözüm yolu, ilaç fiyatlarının düşürülmesi ve kamu kurum ıskontolarının artırılması olarak ifade edilmektedir. Hayata geçirilmesi planlanan bu uygulamalar sağlık alanına yapılmış en radikal müdahale olarak büyük bir kaosa yol açacaktır” denildi. Böylesi bir çözümün ancak yeni ve büyük sorunların ortaya çıkmasına neden olacağının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Sağlık Bakanı ile yapılan görüşmelerde dahil olmak üzere tüm platformlarda da ısrarla dile getirildiğinin vurgulandığı açıklamada, eczacıların daha fazla ilaç fiyatı indirimine tahammülleri olmadığı da belirtildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in ‘ilaç fiyatlarının düşürülmesinin ve böylece ciddi bir oranda tasarruf sağlanmasının planlandığı’ yönündeki ifadelerinin de değerlendirildiği açıklama, şöyle sürdürüldü:
“Sayın Bakan’ın, eşdeğer ve referans ilaçların yüzde 60 bandına çekilmesi yönündeki net açıklaması ve eşdeğeri olmayan ilaçlarda yüzde 11 kamu kurum ıskontosunun yüzde 25’e yükselmesine yönelik yapılan çalışmalar, bizleri çok büyük bir endişeye sevk etmektedir. Bu ciddi tasarruf, çok kısa sürede 10 bin eczanenin kapısına kilit vurulması, sonrasında da tüm eczanelerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması anlamına geliyor. Eczanelerin kapanması da zaten hastanın ilaca ulaşamaması anlamını taşıyor.”
Birgün