30 Eylül 2009 Çarşamba

Öcalan davası: Hukuk sadece bir 'araç'mış


Abdullah Öcalan davasının sır perdesi aralandı, hukuksuzluk artık belgeli. Abdullah Öcalan'ın hakimi Ankara 2 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi değil MGK, Başbakanlık, Dışişleri, Genelkurmay, MİT, Emniyet ve Jandarma'nın oluşturduğu kurulmuş.

Hakim: İlgililere danışayım

MİT temsilcisi, yıllar sonra ortaya çıkan 2 Temmuz tarihli kurul toplantısı tutanaklarına göre, hâkimin duruşma sırasında avukatların kendisine yönelttikleri talepleri sık sık, “Bu talebi ilgililere danışayım” yanıtı vermesinden şikayet ederek, “Bu, ileride çok büyük sıkıntı yaratacak. Davaya bakan hâkimin gelen taleplere resen karar vermesi gerekir. Aksi takdirde, mahkemenin ve hâkimin bağımsız olmadığı yönünde bir izlenim yaratılabilir” uyarısında bulunuyor. Aynı MİT'çinin diğer bir itirafı da en az bunun kadar çarpıcı. MİT yetkilisi, mahkeme heyetiyle yapılan görüşmelerde, davanın 27 Haziran’a kadar mı, yoksa 7-8 aya yayılacak şekilde uzatılmasının mı daha yerinde olacağı konusunun tartışıldığını ve kısa sürede bitirilmesinin daha yararlı olacağı kanısına varıldığını belirtiyor.

MİT: O artık bir araç

Milli Güvenlik Kurulu, Başbakanlık, Dışişleri, Genelkurmay, MİT, Emniyet ve Jandarma tarafından oluşturulan kurul 3 Haziran 1999, 2 Temmuz 1999 ve 7 Ekim 1999 tarihli toplantı tutanaklarına göre idam kararı da hukuku değil siyasi. MİT, idam tartışmasında şöyle diyor: “Eğer, Apo dağdakileri indirebilecekse, yaşayabildiği kadar yaşayacak. O artık bir araç.” Genelkurmay temsilcisi ise, duruşmalar başlamadan önce ilgili kuruluşlar olarak davanın çerçevesinin oluşturulmasında ve mahkeme heyetinin yönlendirilmesinde bir hata ya da gecikmenin olup olmadığının tartışılabileceğini ifade edince, Jandarma temsilcisi, kendisinin Öcalan davasına bakan hâkim ve mahkeme heyetiyle konuştuğunu, hâkimin, davadan çekilmesi konusunda ısrarlı olan Öcalan’ın avukatlarının direncini kıracak bir tutum takındığını söylüyor.

'Kısa süre': Bir ay, 8 duruşma

Ankara 2 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, İmralı Adası’nda kurulan özel salonda jet hızıyla davayı görmüş, Abdullah Öcalan'ı idama mahkum etmişti. Dava 8 duruşmada sonuçlandırılmıştı.