30 Eylül 2009 Çarşamba
Farklılıklar zenginliğimiz değil korkumuz olmuş
ürkiye'deki farklı kimliklere bakışı değerlendirmek için yapılan anketin sonucu toplumdaki hoşgörüsüzlüğü gözler önüne seriyor. 1108 kişiyle yapılan ankete göre yüzde 57 ateist, yüzde 42 Yahudi, yüzde 35 Hıristiyanlarla komşu olmak istemiyor Ankete katılanların çoğunluğu gayrimüslimlerin toplumdan dışlandığını ve inançlarını özgürce yaşayamadıklarını da düşünüyor. Yine de ordu, yargı, MİT gibi kurumlarda çalışmalarına katılımcıların yarıdan fazlası karşı çıkıyor
Kamuoyunun farklı kimliklere ve özelde de Yahudiliğe bakış açısını değerlendirmek için yapılan araştırma Türkiye’de farklı olana hoşgörüsüzlüğü gözler önüne serdi. Araştırma Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı programı tarafından desteklenen ve Beyoğlu Musevi Hahamhane Vakfı tarafından gerçekleştirilen Türk Yahudi Toplumu ve Yahudi Kültürü’nü tanıtma projesi kapsamında gerçekleştirildi. Frekans araştırma şirketi tarafından 18 Mayıs-18 Haziran arasında Türkiye genelinde 1108 kişi ile yapılan anketin sonuçlarına göre yüzde 57’si ateistlerle, yüzde 42 Yahudilerle, yüzde 35’i Hıristiyanlarla komşu olmak istemiyor. Rum, Ermeni ve Yahudilerin Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı olmadıkları düşünülüyor...
Araştırmadaki bir soru ise uzun süredir tartışılan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ‘üst kimliği’nin toplum tarafından benimsendiğini gösteriyor. ‘Kendinizi ilk olarak hangi kimlikle tanımlarsınız?’ sorusunun ardından sıralanan şıklardan ‘T.C vatandaşlığı’ ilk sırada yer alıyor: Yüzde 51.