YÜZYILIN krizinin dönüm noktası olarak kabul edilen Lehman Brothers yatırım bankasının batışının üzerinden bir yıl geçti.
Amerika’da ilk başta küçük bankaların batması ile başlayan süreç, daha sonra sektörün dev bileşenlerini yutmaya başladı ve Lehman Brothers’ın batışı ile artık geri dönülmesi zor bir sürece girdi. Lehman’ın batışı ile ekonomi uzmanları, dünya ekonomisinin eski yöntemlerle yönetilemeyeceğini açıkladılar. Ülke ekonomileri, Lehman’ın batışı ile birlikte şirketleri ve bankaları kurtarma operasyonlarına hız verdiler.
İŞSİZLİK REKOR KIRDI
Amerika’da başlayan ve tüm dünyayı kasıp kavuran krizin Türkiye’yi etkilemesi de uzun sürmedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, krizin ilk çıkış anından itibaren “Kriz bizi teğet geçecek” açıklamaları yaptı. Ancak üzerinden geçen bir yılın verileri, durumun böyle olmadığını ortaya koydu.
Ülke ekonomisinde yaşanan daralmalarla birlikte patronlar krizden çıkış yolu olarak işçi kıyımına yöneldiler. Krizin Türkiye’ye etkilerinin başlangıcından itibaren sürekli işçi çıkarımı 2009 Ocak ayında işsizlik rakamlarını yüzde 15.5 oranına, Şubat ayında ise yüzde 16.8 ile tarihinin en yüksek seviyesine çıkardı ve ülkedeki işsiz sayısı 4 milyona yaklaştı. Çalışan işçilerin ise hakları gasp edildi, “az işçiyle çok iş” anlamına gelen esnek çalışma yöntemleriyle sömürü artırıldı.
SERMAYENİN PAKETLERİ
Hükümet bu süreçte 6 paket açıkladı. Bu paketlerin 5’inin maliyeti 54 milyar lira. İşsizlik Sigortası Fonu’nun yağmaya açıldığı son paketin ise maliyeti belli değil. Belli olan bir şey var ki bu paketlerin hiçbirinde, işçilerin ve emekçilerin talepleri yer almıyor. Sermayenin tüm istekleri ise hayata geçirildi bile.
Hükümet, krizin etkilerinin hissedilmesi ile banka mevduatlarındaki hükümet garantisini 50 bin liradan 100 bin liraya çıkardı. Açıklanan başka bir pakette ise ÖTV ve KDV indirimine 3 aylığına gidildi. Krizin etkilerinin artması nedeniyle indirim 3 ay daha uzatıldı. Bu paketlerin de işe yaramaması üzerine hükümet, işverenin “büyük bir umutla” beklediği teşvik paketini açıkladı.
Açıklanan pakette, patronların sigorta primlerinin hükümet tarafından karşılanmasından işçi ücretlerinin devlet tarafından ödenmesine, vergi indiriminden kurulacak fabrikalar için yer tahsisinde daha kolay finans desteği alınmasına kadar birçok araç, patronların emrine sunuldu. Açıklanan paketle birlikte finansman sorunu ortaya çıktı ve gündeme işsizlik sigortası fonunun finansmanda kullanılması geldi. Ve Meclis’te hazırlanan bir yasa ile İşsizlik Fonu teşvik paketlerinin finansmanında kullanılması Meclis kararıyla onandı.
HALK FAKİRLEŞTİ
Alınmaya çalışılan tedbirlere rağmen krizin yıkıcı etkisinden Türkiye’de en çok, rekor üstüne rekor kıran ihracat ve istihdam etkilendi. Türkiyeli firmaların yurtdışı satışları aylık 10 milyar dolar ortalamasıyla giderken, 7 milyar dolarlara kadar geriledi. İhracattaki daralmaya paralel olarak otomotiv sektörü yüzde 60’lara varan daralmalar yaşadı. Sanayide özellikle kapasite kullanım oranları düştü. Nisan ayından itibaren kısmi olarak aylık bazda toplanan kapasite kullanımı, ağustos ile birlikte yönünü ay bazında tekrar düşüşe çevirdi.
27 çeyrektir büyüme rakamları pozitif çıkan Türkiye ekonomisi, 2008’in son çeyreğinde eksi 6.8 ile daralma sürecine girdi. Ekonomi 2009 ilk ve ikinci çeyreğinde de yüzde 13.8 daralarak resmi olarak durgunluğa giren ülkeler kervanına katıldı. 2009 yılının ilk çeyreğinde yaşadığı 13.8 daralma ile Türkiye ekonomisi dünyada en fazla daralan ekonomiler listesinde başa oynamaya başladı. 2009’un ikinci çeyreğinde ise ekonomi yüzde 7 daha daraldı. Dokuz aylık bu performansla birlikte Türkiye ekonomisinden tam 100 milyar dolar uçtu. Kişi başına milli gelir ise 9 bin doların altına düşerken, Türkiye halkı 2009’un ilk altı ayında 1400 dolar fakirleşti. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)