Yeni eğitim-öğretim yılı sayısız sorunla başlarken bölgede tüm ülke için geçerli olan sorunların yanı sıra yüksek orandaki öğretmen açıkları, kalabalık derslikler, anadilde eğitimin yapılamıyor oluşundan kaynaklı başarısızlıkların yanı sıra birçok çocuğun aynı zamanda tarım işçisi olması gibi birçok sıkıntı da yaşanıyor. Bölgenin 2009-2010 eğitim yılına birçok sorunla başladığını belirten Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Karahan, yaptığı açıklamayla bölgedeki eğitim gerçeğine dikkat çekti.
Bölgede ÖSS ve SBS’de başarısızlığın her yıl arttığını belirten Karahan, bu başarısızlığın temel sebebinin anadilde eğitim-öğretim yapılmaması olduğunu söyledi. Bilimsel bir eğitim sisteminde anadilde eğitim talebinin görmezden gelinemeyeceğini ifade eden Karahan, “ÖSS ve SBS’de bölge illeri son sırada yer alıyor. Diyarbakır SBS’de 80., ÖSS’de 77. sırada yer almaktadır. Biz sendika olarak anadilde eğitimin önemine dikkat çekmek için önümüzdeki günlerde çeşitli eylemler yapacağız” dedi. Anadilde eğitim verilmemesi ile beraber bölgede başka sorunların da baş gösterdiğini belirten Karahan, “Fiziki koşulların yetersizliği, yeterli öğretmen olmaması, kadrolaşmanın had safhada olması eğitimin sorunlarını katmerleştiriyor” dedi.
AKP DERSHANELERİ ARTIRDI
Özellikle AKP iktidarı döneminde artan nüfusa rağmen okullaşma oranının düşük olduğunu belirten Karahan, bütçeden eğitme ayrılan payın giderek azaldığına dikkat çekti. Ülke genelinde dershane ve özel eğitim kurumlarının arttığını belirten Karahan, Anayasa’da belirtilen ‘Eğitim parasızdır’ ilkesinin çiğnendiğini belirterek, “Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 81 ilde 4 bin 222 tane dershane mevcut. Bu sayı 2002’de 2 bin 122. Yani bu sayı AKP’nin iktidar olduğu yedi yıl içinde iki katı artmış durumda. Buralarda çalışan birçok öğretmen asgari ücretle çalıştırılmaktadır. Ancak Milli Eğitim’deki öğretmen açığı ise 150 bindir. Hâlâ ataması yapılmayan binlerce öğretmen varken, dershanelerde kölece çalıştırılan 48 bin öğretmen bulunmaktadır. Diyarbakır’da da dershane sayısı 52’ye çıkmıştır” dedi.
5 MİLYON TARIM İŞÇİSİ ÖĞRENCİ
Bölgede mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan çocuklara dikkat çeken Karahan, toplam iş günü içerisinde bu çocukların 70 gün okula gidemediklerini söyledi. Çocukların, okula geç başlama süresinin 32 gün, erken terk etme süresinin 38 gün olduğunu belirten Karahan, bu çocukların eğitimde fırsat eşitliğinden yararlanamadıklarını kaydetti. Eğitimin uluslararası anlaşmalarda ve Anayasa’da bir insan hakkı olarak belirtildiğini kaydeden Karahan, “Bizim ülkemizde 5 milyona yakın öğrenci tarım işçisi olarak çalışarak, eğitimden mahrum bırakılmaktadır. Ayrıca bölgemizde yüzde 20’nin üstünde okula gitmeyen çocuk vardır” dedi. Engelli çocukların yüzde 64’ünün okuma yazma bilmediğini söyleyen Karahan, eğitim emekçilerinin de gelirlerinin her yıl eridiğini söyledi. Eğitim Sen olarak bütçeden eğitime ayrılan payın artırılmasını talep ettiklerini söyleyen Karahan, “Özelleştirme çalışmalarından vazgeçilmeli ve sınıf mevcutları düşürülmelidir. Sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir. Eğitimde demokratik yönetim anlayışı hayata geçirilmelidir. Bölgemiz açısından da anadil talebi artık karşılanmalıdır” dedi.
SENDİKACILAR BASKI ALTINDA
Eğitim Sen Hukuk Sekreteri Gülbahar Aydeniz de yaptığı açıklamada, eğitim emekçilerinin sendikal faaliyetleri sırasında karşılaştıkları antidemokratik uygulamalara dikkat çekti. Sendikal faaliyetler sırasında öğretmenlerin baskılara maruz kaldığını belirten Aydeniz, “Eylemler sonrasında yöneticilerimize ve üyelerimize adli ve idari soruşturma açılıyor. Kapalı salon etkinliklerimiz polis tarafından kayda alınıyor. İş bırakma ve sevk eylemleri cezalandırılıyor. Tüm bunlar sendikal faaliyetlerimizi engellemeye yöneliktir” dedi.
KÜRTÇE RESMİ DİL OLSUN TALEBİ
2009-2010 Eğitim-Öğretim Yılı’nın açılışı nedeniyle Şırnak ve Van’ın Bostaniçi beldesinde yapılan açıklamalarda, Kürtçenin ikinci resmi dil olması talep edildi. Kürtlerin yaşadığı bölgelerde Kürtçenin ikinci resmi dil olması istendi.
KURDİ DER Van Şubesi, Kürtçe eğitimin önündeki engellerin kaldırılması ve Kürtlerin yaşadığı bölgelerde Kürtçenin ikinci resmi dil olması talebiyle Bostaniçi beldesindeki Bostaniçi İlköğretim Okulu’nda basın açıklaması yaptı. Kürtçe dövizlerin taşındığı açıklamada konuşan ilköğretim 8. sınıf öğrencisi Fatam Özkan, artık anadillerinde eğitim görmek istediklerini söyleyerek, bir halkın diliyle ve kültürüyle var olabileceğini belirtti. Şırnak’ta ise DTP Şırnak il binası önünde toplanan ve aralarında ilköğretim öğrencilerinin yanı sıra DTP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’ın da bulunduğu kitle, İsmet Paşa İlköğretim Okulu’na kadar yürüyerek, burada basın açıklaması yaptı. Burada konuşan TZPKurdi Meclis Üyesi Menaf Sapmaz, Kürt sorununun çözümünün tartışıldığı bir süreçte Mardin Artuklu Üniversitesi’nin yaptığı Kürdoloji Bölümü açılması başvurusunun YÖK tarafından reddedildiğine dikkat çekerek, “Yine inkar ve ret zihniyeti baş göstermiştir” dedi. Sapmaz, eğitim hakkının varlık yokluk meselesi olduğunu belirterek, “Türkçe resmi dil olsun ama Kürtlerin yaşadığı alanlarda Kürtçe ikinci resmi dil olarak tanınsın. Kürtçe eğitimde Kürt kurumları muhatap alınsın” dedi