16 Eylül 2009 Çarşamba

‘Yaşayan dil’ ifadesi Kürtleri rencide eder

Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, YÖK’ün “Yaşayan Diller Enstitüsü” kurulması kararı ile ilgili olarak, Kürdoloji yerine “Yaşayan dil” ifadesinin kullanılmasının, Kürt vatandaşlarını rencide edeceğini kaydetti. YÖK yaptığı toplantının ardından gerekli akademik kadro olmadığı gerekçesiyle Kürt dili ve edebiyatı bölümü yerine enstitü açılacağını söylemişti. Oysa Prof. Dr. Omay, Artuklu Üniversitesi’nin Kürt dili ve edebiyatı alanında lisans ve lisans üstü eğitim vermeye hazır olduğunu belirterek, yeni öğretim üyelerinin yetişmesini beklemenin lisans eğitimine en erken 7-8 yıl sonra başlanacağı anlamına geldiğine dikkat çekti.
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Omay, yaptığı yazılı açıklamayla YÖK’ün kararına tepki gösterdi. Bir sosyal bilimler üniversitesi olma yolunda bölge ve ülke gerçekliklerine yönelik yeni bir bilimsel yaklaşım geliştirmeyi amaç edinen Mardin Artuklu Üniversitesi’nin Kasım 2008’den beri hazırlıklarını yürüttüğü Kürt dili ve edebiyatı bölümünün açılmasıyla ilgili taleplerinin Yüksek Öğretim Kurulunca karşılanmadığını, enstitü taleplerinin ise farklı bir isim ve içerikle onaydan geçtiğini
hatırlattı.
YÖK’E BAŞVURU YAPILMIŞTI
Adı geçen bölümü kurma hazırlıkları çerçevesinde 12 Şubat 2009’da yurt içinden pek çok uzmanın katıldığı bir istişare toplantısı gerçekleştirildiğini belirten Omay, ilerleyen süreçte gerekli akademik altyapının oluşması için
Kürt dili alanında uzman öğretim üyelerinin üniversite bünyesine alındığını kaydetti. Omay, yapılan bütün hazırlık çalışmalarının ardından Kürt dili ve edebiyatı bölümünün açılması için YÖK’e başvuruda bulunduklarını hatırlattı. Başvurunun temmuz ayının ortalarında kapsamı bölümden daha dar olan, ancak lisans eğitimine imkan sağlayan ‘ana bilim dalı’ şeklinde YÖK eğitim komisyonundan geçtiğini söyleyen Omay, “Sonrasında ise YÖK’ten, ana bilim dalı yanında bir de Kürdoloji enstitüsü için izin verileceği belirtilmiş, bunun üzerine adı geçen enstitünün gerekçesi hazırlanmış ve ‘Mardin Artuklu Üniversitesi Kürdoloji Enstitüsü’nün de açılması için YÖK’e başvurulmuştur. Yüksek Öğretim Kurulumuz 10 Eylül 2009’da yaptığımız her iki başvuruyu görüşmüş ve ‘Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü’nün açılmasına karar vermiştir” dedi. Omay, Kürt dili ve edebiyatı bölümü ya da ana bilim dalı adı altında lisans programı açılmasına ilişkin taleplerine olumlu bir karşılık verilmediğini, buna gerekçe olarak da öğretim üyelerinin bulunmamasının gösterildiğini belirtti.
KÜRDOLOJİ ESTİTÜSÜ BARIŞA HİZMET EDER
Mardin Artuklu Üniversitesi Kürdoloji Enstitüsü taleplerinin “Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü” adıyla değiştirildiğini anlatan Omay, bu enstitüde Arapça, Farsça ve Süryanicenin yanı sıra Kürtçe üzerinde de akademik çalışmaların yapılabileceğinin belirtildiğini kaydetti. Omay, üniversitenin Kürt dili ve edebiyatı alanında lisans ve lisans üstü eğitimini vermeye hazır olduğunu söyledi. Yeni öğretim üyelerinin yetişmesini beklemenin lisans
eğitimine en erken 7-8 yıl sonra başlanacağı anlamına geldiğine dikkat çeken Omay şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü’ bünyesinde yer alması planlanan Arapça ve Farsça dilleri halen üniversitelerimizde Doğu dilleri kapsamında okutulmaktadır. Dolayısıyla geriye sadece Kürtçe kalmaktadır. Durum bu iken bir bilim olarak kuruluşu 1787’ye kadar giden ve halen dünyadaki 30 üniversitede enstitü, bölüm, merkez, kürsü gibi birimler bünyesinde ele alınmakta olan Kürdolojinin, ülkemizde de aynı isimle anılmamış olmasının bilimsellik açısından izahı zordur. Ülkemizin ayrılmaz bir parçası olan Kürt vatandaşlarımızın dili ve edebiyatı alanında verilecek lisans eğitimi ile master ve doktora programlarının yer alacağı Kürdoloji enstitülerinin açılmasının toplumsal barışa ve birliğimize büyük katkı sunacağına dair inancımızı korumaktayız. Kamuoyuna da yansıyan ve büyük destek gören Kürt dili ve edebiyatı bölümü-ana bilim dalı ile Kürdoloji enstitüsünü açma talebimiz bakidir.”