15 Ekim 2009 Perşembe

Ceylan'ın gözleri, Kamil'in elleri



Foto: Ceylan'ın gözleri, Kamil'in elleri

AMED (14.10.2009)- Ceylan Önkol daha 14, Kamil Güngör ise 12 yaşında. Daha hayatlarının baharı. Ama yarım kaldı herşey; Ceylan'ın gözlerini, Kamil'in ellerini havan mermileri aldı. Ceylan Önkol'un katledilmesi, 1994 yılında Şırnak'ta 12'si çocuk 38 kişinin katledildiği hava saldırısını hatırlattı.

Tarih 1 Ekim 2009. Yer; Amed'in Lice ilçesinin Şenlik köyü. 14 yaşındaki Ceylan Önkol, koyun otlatırken yaşanan patlamayla parçalanarak yaşamını kaybetti. Genelkurmay Başkanlığı, “Bölgede havan atışı tespit edilememiştir” dedi. Olay yerinde yapılan inceleme sonucunda, patlamaya havan mermisinin neden olmadığı ileri sürüldü, ancak Ceylan'ı neyin öldürdüğü de açıklanmadı.

Tarih 26 Mart 1994. Yer; Şırnak'ın Kuşkonar (Gever) ve Koçağılı (Beysuke) köyleri. Türk Ordusu'na ait savaş uçakları köylerdi bombaladı. 12'si çocuk 38 kişi yaşamını yitirdi. Bombalanan köylere yardıma giden köylülere de havan mermisi atıldı. 12 yaşındaki Kamil Güngör, havan mermisi sonucu hayata gözlerini yumdu. Askerden gelen açıklama çok benzerdi. Diyarbakır 2. Taktik Hava Kuvveti Komutanlığı, “26 Mart 1994'te Şırnak bölgesinde bir bir hava faaliyeti olmamıştır” açıklamasında bulundu.

Savaş uçakları köyleri bombaladı

Ne korucu köyü ne de PKK ile itilaf... Şırnak'ın Kuşkonar (Gever) ve Koçağılı (Beysuke) köyleri... Türk jetlerinin saldırısı... Ölen 38 köylü... Yardıma giden köylülere yönelik saldırı... Tıpkı Ceylan gibi havan mermisi ile öldürülen küçük Kamil...

Yeni Aktüel Dergisi'nden Mehmet Korkmaz'ın, Şırnak'ın DTP'li Kumçatı Belediye Başkanı Abit Durak ile yaptığı röportaj, '90'lı yıllardaki düşük yoğunluk savaşa bir kez daha işaret etti.

26 Mart 1994 günü öğlen saatlerinde gökte bir helikopter beliriyor. Şırnak'ın Kuşkonar köyünün üzerinde 10-15 dakika kadar dolandıktan sonra ortadan kayboluyor. Arkasından iki jet geliyor, Kuşkonar'ın üzerinde bir tur atıp uzaklaşıyor. Jetler az sonra geri dönüyor, bu defa bomba yağdırmaya başlıyor. Önce Kumçatı'ya 25 kilometre mesafede bulunan Kuşkonar, arkasından Koçağılı köyünü bombalanıyor. Uçaklar iki sortide toplam dört bomba bırakıyor.

Uçaklar uzaklaşıyor. Ardından İkizce Taburu başlıyor. Köylere yardıma gidenlere İkizce Taburu'ndan havan atışı başlıyor. Kumçatı'nın aşağısında Kızılsu'nun üstündeki köprüde, bombalanan köylere yardıma gitmek için köylülere İkizce Taburu'ndan havan saldırısına uğruyor. Havan mermisi, 12 yaşındaki Kamil Güngör adlı bir çocuğa isabet ediyor, minik Kamil oracıkta yaşamını yitiriyor.

Durak: Keşke görmeseydim, duymasaydım

O gün koyun sürüsü otlatan, şimdinin Şırnak Kumçatı Belediye Başkanı Abit Durak, yardıma gittiği Kuşkonar köyündeki manzarayı şöyle anlatıyor: “Allah sizi inandırsın gözlerimin önünden hiç gitmiyor. Yıkılmış evler, parçalanmış bedenler, açılan dev çukurlar, etrafına saçılan kayalar...” Belediye Başkanı Abit Durak o dehşet saatlerini ömrü boyunca unutmamış. Şöyle diyor: “Keşke gözlerim kör, kulaklarım sağır olsaydı da o manzarayı görmeseydim, o feryatları duymasaydım.” Uçak saldırılarda 12'si onbeş yaş altında toplam 38köylü yaşamının yitiriyor.

Tahir Elçi: Şaşırtıcı benzerlik var

Askeri yetkililer, o günkü açıklamaları tıpkı bugünlerdeki açıklamalarını hatırlatıyor. Benzerlikler dikkat çekici. 14 yaşındaki Ceylan Önkol için de, 12 yaşındaki Kamil Güngör ve diğer saldırılar için de açıklamalar çok benzer.

Diyarbakır Barosu'ndan Av. Tahir Elçi de öyle düşünenlerden. Elçi, gazetemize yaptığı açıklamada, “Ceylan Önkol için yapılan açıklama bana çok tanıdık geldi. Yetkililer bugüne kadar buna benzer çok açıklama yaptılar” dedi.

Av. Elçi, “Halepçe'den farkı yok” dediği köylere yönelik uçak saldırının ardından yapılan “O bölgede bir hava faaliyeti olmamıştır” açıklamasını hatırlattı. Elçi, “Ama iyi de 40'ı aşkın sivil masum insan nasıl öldü. Başka bir ülkenin uçakları mı bombalama yaptı?” diye sordu. Tahir Elçi, Ceylan için askeri yetkililerin yaptığı, “Havan atışı olmamıştır” açıklamasına dikkat çekti, “Dolayısıyla her iki açıklama arasında şaşırtıcı benzerlik var” dedi.

Elçi, yetkililerin her iki olayda da sorumluluğu PKK'ye yıkmak istediklerini kaydetti, “Peki ya PKK yaptıysa 15 yıl boyunca neden doğru dürüst bir soruşturma yapılmadı? Hem köy korcusu olmayan hem de PKK ile bir itilafı bulunmayan köyleri PKK niye bombalasın? Hem PKK'nin uçakları mı vardır?” diye sordu.

Av. Tahir Elçi, 38 kişinin yaşamını yitirdiği uçak saldırısının hukuki boyutu hakkında da bilgi verdi. Elçi, dosyanın yıllardır Diyarbakır-Şırnak savcılıkları ile Askeri Savcılık arasında gidip geldiğini ifade ediyor, “Dosya halen Diyarbakır özel yetkili Başsavcılığında bekliyor” dedi.

Elçi, bu olayın takipçisi olduklarını kaydetti ve şöyle konuştu: “Biz gerek ulusal adli makamlar önünde gerekse uluslar arası yargı yerleri önünde bu katliamın faillerinin ortaya çıkarılması ve adaletin