15 Ekim 2009 Perşembe

Yarın işe gelmeyin!

Kamu kuruluşlarını karlı bir işletmeye dönüştürmek için emeğin haklarını sınırlayarak emeği esnetmek şarttı.

Serbest piyasanın hareket alanı 'esnetilmiş emekle' genişletildi.

Emek gücü, taşeron sitemlere mahkum edilerek, sesi ve kanatları kesilecekti.
Esnetilen iş yasalarıyla oluşan bu taşeron iktidarının 'insanı yok eden' icraatlarına her gün bir başkası ekleniyor.

İşçiler, cep telefonuna gelen sesli mesajla işten atıldılar.

İstanbul Okmeydanı Devlet Hastanesi'nde çalışan 18 temizlik işçisine 'yarın işe gelmeyin, çünkü yeni gelen şirket sizinle çalışmak istemiyor' mesajı geldi.

Hiçbir resmi tebligat yapılmayan işçiler sesli mesajla işten çıkartıldıklarını öğrendi.
Taşeron adı altındaki vahşi piyasanın dişlerinin arasında insanın öz saygısı parçalanıyordu.

Senelik izinleri kullandırılmayan, yol parası dahil 490 TL'ye çalışan, sosyal güvenceden yoksun bu işçilerle 'yeni taşeron firma' çalışmak istememişti.
Son aylarda değiştirilen üçüncü taşeron firmanın sesli mesajlı tebliği, emeğin 'öznesizliğin' bariz ifadesi idi.

Kamusal bir hizmet olan sağlık özelleştirilince 50 bin kişi taşeronların eline düşmüştü.

Okmeydanı Hastanesi'nden bir ay önce de çalışanların parasını alıp gasp eden eski taşeron firma sırra kadem basmıştı.

Başhekim de 'Gidin yerleri Yeni Bosna'da paralarınızı alın' demişti.

Her taşeron firma değişimiyle hakları biraz daha zedelenen ve on bir ay çalışıp işten çıkartılarak kıdem tazminatını ödememek için taşeron firmaca tekrar işe alınan binlerce işçinin emeği çok karlı bir yatırım.

Taşeron firmaların kendi aralarındaki tezgahlarla işçiler birbirlerine devredilebiliyor.
İhaleye girdikleri işleri genellikle önceki taşeron firmanın devamı olarak aldıkları iddiaları yaygın.

Mübadele değeri taşıyan toplu ve sessiz emek gittikçe insanlık dışı muamelenin nesnesi oluyor.

Okmeydanı Hastanesi'nde bir ay önce çıkan yönetmelikle işçilere hem temizlik yapıp hem de hastayla ilgileneceklerini öğrenen temizlik işçileri sendikaya kayıt olmuşlardı.

Aynı elbiseyle önce çöp toplayıp daha sonra hastayla ilgilendiklerini söyleyen işçiler sendikalı olunca da' iki aydır aylıklarını' alamadılar.

Hastanenin anlaştığı yeni taşeron şirket de işçileri sendikalı olduğu için işten çıkarttı.

Taşeron şirketlerin bütün sosyal hakları budanmış emek piyasasında artan tahakkümleri kaygı verici.

Emeğin örgütlenmesine karşı üretilmiş 'esnek yönetimin' faillerinden olan taşeronlar karlılığını artırmak için de ucuz malzeme, ucuz emek ve ucuz risk almak istiyor.
Sendikal hakları olan bir işçiyi kiralamak istemiyorlar.

Yüz yüze tebligata bile gerek duymayan 'reddedici ve dışlayıcılı' zihniyetin yönettiği 'esnek istihdamın' insan onurunu yıkıcı etkisi gözlerden kaçırtılıyor.