28 Aralık 2008 Pazar

Kürt kurumlarından TRT 6 açıklaması

Kürtçe yayın yapan basın kuruluşları ve Kürt kurumları, test yayınına başlayan TRT’nin Kürtçe kanalına ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Kürtçe yayın yapan basın kuruluşları ve Kürt kurumları, test yayınına başlayan TRT’nin Kürtçe kanalına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Yapılan ortak basın açıklamasında Kürt kimliğinin Anayasal güvenceye alınması talep edildi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonunda yapılan toplantıya Kurdî Der, TZP Kurdî, Diyarbakır Kürt Enstitüsü, Kürt Yazarlar Derneği, Azadiya Welat, Gün TV, Dicle Fırat Kültür Sanat Derneği, ilçe belediye başkanları, Kürt aydınları, sanatçıları ve çok sayıda Diyarbakırlı katıldı.
Çelişkili bir durum
Kürtçe açıklamayı tiyatro oyuncusu Osman Xunaw yaparken, Türkçe açıklamayı kurumlar adına Kürt Yazarlar Derneği başkanı İrfan Babaoğlu yaptı. Kürtçe üzerindeki baskılar sürerken TRT 6’nın Kürtçe yayına başlamasını trajikomik bir durum olarak değerlendiren İrfan Babaoğlu, bu durumu ‘güler misin ağlar mısın’ şeklinde ifade etmenin mümkün olduğunu söyledi. Kürtlerin varlığının tüm devlet kurumlarında ve resmi yazışmalarda inkar edildiğini belirten Babaoğlu, “Kürtçe alfabede bulunan W, Q, ve X harflerini kullanan onlarca belediyeye, sendikaya ve siyasetçiye hapis cezası vereceksin, diğer taraftan da Kürtçe yayın yapacak bir TV açacaksın ve yasak diye yüzlerce Kürt çocuğunun ismini kimliğine yazmamanın gerekçesi yaptığın harfleri kullanacaksın. Bu durum tam bir çelişkidir ve trajikomik bir vakadır.”dedi.
Kültürel koruculuk
Atılan adımın Kürt halkını kandırmaktan başka bir anlama gelmediğini ifade eden Babaoğlu, “Kendilerine Kürt ve demokrat sıfatı yakıştıran bazı kişiler bu gelişmeyi olumlu bir adım olarak değerlendirmektedir. Kürt kurumları olarak açıkça ifade ediyoruz ki böyle bir durumun yaşanılması karşısında ancak utanç duyulabilir. AKP hükümeti ve akıl hocaları bu kanalı Kürtlere yutturmak için kendilerine Kürt diyen ancak Kürtlükle alakası olmayan kişilere rüşvet niteliğinde paralar teklif etmektedir. Devlet adeta Kürt sanatçılarına politik hesapları doğrultusunda kullanacakları, satın alacakları bir mal olarak yaklaşım gösteriyor. Bu temelde halkımız böylesine utanılası bir yolu tercih edenler için şimdiden hükmünü vermeye başlamıştır. Bunlara ‘kültürel korucular’ adını vermiştir. Kürtler artık bu siyasi oyunlara gelmeyecek kadar kendi kurumlarını tanımaktadırlar “diye kaydetti.
AKP’ye sorular
Gerçekten bir samimiyetten söz edilecekse AKP’nin cevaplaması gereken sorular olduğunu dile getiren Babaoğlu, şu soruları sordu: “Q, W ve X bir devlet kurumunda kullanıyorsunuz. Bu harfler yüzünden adı nüfus kâğıdına yazılmayan Kürt çocuklarından ve sadece bu harfleri kullanarak davetiye yazdığı için ceza alan belediye başkanlarından özür dileyecek misiniz? Kürt halkının varlığını ve kimliğini Anayasal çerçevede tanıyıp kabul edecek misiniz? Madem Kürt dilinin varlığını kabul ediyor ve bir devlet kurumunda kullanıyorsanız, neden TBMM’de konuşulan birkaç kelimeyi ‘Bilinmeyen bir dil’ olarak tanımlıyorsunuz? Neden, sokak ve parkların Kürtçe olan isimlerini yasaklıyorsunuz?” Devletin bu sorulara cevap vererek bu uygulamalara son vermesi ve Kürt kimliğinin Anayasal güvenceye alınması gerektiğini söyleyen Babaoğlu, aksi halde bunu Kürtlerin bir sahtekarlık ve ikiyüzlülük olarak tanımlayacağını ifade etti.
Kürt sorunu çözümüne katkı yapabilir

TBMM Genel Kurulu 2009 Mali Yılı Bütçe görüşmelerinin son gününde gruplar adına konuşmalar yapıldı. Bütçe üzerine konuşma yapan DTP Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak, TRT 6’da başlayan “Kürtçe yayını” hatırlatarak, devletin artık ‘Ey yurttaşlar ben sizin hakkınızı teslim ediyorum. Kamusal yayıncılığın bir gereği olarak Kürt yurttaşlarımın ihtiyaçlarını karşılamak benim görevim, bu görevimi yerine getirmek için Kürtçe yayın yapıyorum’ demesi gerekir. TRT’den Kürtçe yayın yapılmasının sosyal, kültürel, psikolojik ve hukuksal sonuçlarının olması gerekir” dedi. Kışanak, TRT’nin Kürtçe yayın yapmasının bir heyecan yaratacağını, hatta Kürt sorunun çözümüne önemli bir katkıda bulunacağını ifade etti. Kışanak, Kürtçe’nin Meclis tutanaklarına “bilinmeyen bir dil” olarak yazıldığını söyledi. AKP hükümetinin İçişleri Bakanlığı Müfettişleri bayram kartına ‘cejna ve piroz be’ yani ‘bayramınız kutlu olsun’ yazdı diye yazan DTP’li belediye başkanları hakkında soruşturma açıldığını anlatan Kışanak, “TRT bir kamu kurumu değil mi? Kamu hizmeti üretmiyor mu? TRT’de neden serbest de Sur belediyesinde çöp toplama saatlerini gösteren duyuruların Kürtçe olması yasak” diye sordu. Kışanak, bütçe yoksulların ve Kürtler’in yer almadığı da belirtti.