16 Aralık 2008 Salı

Örtülü ödenek ve 1 trilyon dolar

Türkiye'de resmi istatistiklere göre 13 milyon kişinin yoksulluk sınırının altında yaşadığı kaydedilirken, IMF'den, Dünya Bankası'ndan alınan paralar ve toplanan vergilerden elde edilen kaynakların önemli kısmı; bölgesel ve kentsel yatırım dengesizliğini giderici, gelir dağılımı uçurumunu kapayıcı yatırımlara aktarılacağına savaş ve silahlanmaya ayrılıyor.

IMF ile yapılacak anlaşmadan gelecek paranın da büyük kısmıyla savaş finanse edileceğinden, yatırımlar da durdurulacağından dış bağımlılık ve yoksulluk derinleşecektir. Her gün kentlerden yüzlerce kişinin işlerinden atıldığı haberlerinin gelmesi yanlış politikaların ve işsizliğin geldiği noktayı gösteriyor. Kasım ayı başında Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, PKK ile çatışmaların başladığı 1984'ten bu yana 1 trilyon dolar harcandığını söyledi. Ergenekon davası sürecinde de örtülü ödenekten derin devletin çetelerine ödenen büyük meblağ paraların olduğu gündeme geldi. Yazar Avni Özgürel, 'Abdullah Çatlı'lar, Haluk Kırcı'lar ve Alaattin Çakıcı'lara örtülü ödenekten para verildi. Bu paralar İsviçre'de kumarhanede batırıldı. Barlarda, pavyonlarda yendi. Büyük paralardı' açıklaması yaptı. Yapı Merkezi ile Güney Kore'li TKJV grubu konsorsiyumuna ihale edilen İstanbul'a boğaz altından ikinci 'tüp geçiş'in maliyetinin 1 milyar 75 milyon dolar olduğu düşünüldüğünde, birkaç milyar dolar için hükümetin neredesyse IMF kapısında haftalarca sabahladığı düşünüldüğünde savaşa aktarılan kaynağın ne kadar büyük olduğu daha iyi anlaşılır.