16 Aralık 2008 Salı

UMÜK SIKMAYA KARŞI ONBİNLER ANKARA'DA BULUŞTU

29 Kasım 2008’de on binlerce işçi ve emekçi Ankara da alanları doldurarak, Krize, Yoksulluğa, Sefalete ve İşçi kıyımı terörüne hayır “ diyerek sokaklara çıktılar. Krize karşı işçiler ve emekçiler hep ağızdan haykırarak , “krizi kriz yaratıcılarına ödeteceğiz “ sesleri yükseltildi. Sermayeye ve AKP hükümetine karşı DİSK ve KESK’ in çağrısıyla demokratik kitle örgütleri, demokratik partiler ve devrimciler geniş bir şekilde katılarak krizin sonuçlarının kabul edilmeyeceği ve sermayenin emekçilerin ümüğünü sıkma saldırganlığına karşı birleşik mücadele karşı koyacaklarını ortay koydular. DHB okurları olarak Ankara eylemine pankartımız ve devrimci şiarlarımızla katıldık ve polisin saldırganlığına karşı devrimciler ile birlikte militanca karşı koyduk.

AKP hükümeti “Ne krizi, bize kriz sökmez. En fazla bizi teğet geçer!”, “ İMF’ye de ümüğümüzü sıktırmayız eyvallah. Kim oluyormuş bu İMF!” diye efelenen duruşun peş peşe gelen yüklü zamlar ve vergilerle emekçilerin yaşamı çekilemez halde getirildi . Krizin yaratıcısı sermeye sınıfı olmasına karşın, AKP hükümeti ve işbirlikçi tekelci sermaye “ aynı geminin yolcusuyuz” yalanıyla kriz emekçi yığınların sırtına yüklenmeye çalışıyor. Yokluk ve yoksulluğu yenmek amacıyla işbaşına gelen AKP hükümeti, işçi ve emekçilerin sofrasındaki ekmeği küçültmeye devam ediyor. İMF ile Stan-by anlaşması yaparken “ümüğümüzü sıktırmayacağı” palavrasını kesen sonra ise İMF’ nin önünde başbakan diz çöken başbakan ve AKP hükümeti, aslında emekçilerin ümüğünü yüklü zamlar ve yeni vergilerle sıkmaya devam ediyor. Sermayenin bir dediğini iki yapmayan AKP hükümeti sermayeye kaynak yaratmak için cansiperhane çalışıyor. Vergiler ve zamlar bir birini kovalıyor. İMF ile yapılacak yeni stanby anlaşması, daha çok yoksulluk, işsizlik ve sefalet anlamına gelecektir.

500 milyar doları aşmış borç dağına yenilerinin yüklenmesi, bütçenin dörtte birisinin borç faizlerin ödenmesine ayrılması, AKP hükümetinin krizi bir yandan zam ve vergilerle emekçilerin sırtına yüklerken öte yandan İMF yapacağı yeni yıkım anlaşmasıyla kriz tellallarının boynuna ciğer asmış olacaktır. Başbakan “İMF’ ye ümüğümüzü sıktırmayız “ sözleri kısa zamanda havada asılı kaldığı gibi kriz telalığına soyunan, onlarca ülkeyi borçla sıkıca kendisine bağlıyıp, emekçilerin lokmasına göz diker İMF’ nin eteklerine yapışmakta geri kalmadı. İMF krizde kurtarıcı olarak öne sürüldü ve yine yüksek faizle İMF’ den borç yolu tutuldu. İMF ile birlikte emekçilerin ümüğünü sıkmakta çekinmeyeni işçi kıyımı terörü, yeni zamlar ve vergilerle emekçilerin yaşamını çekilemez hale getiren saldırılara karşı, 29 Kasım da On binlerin katıldığı Ankara eylemi, polisin provokasyon girişimine karşı devrimcilerin militan tutumuyla geri püskürtülerek alanda krize karşı birleşik mücadelenin geliştirilip ileri taşınması sloganları ve çağrıları yapıldı.

Ankara eylemi krize karşı kitlesel tepki anlamında bir ilk adım oldu. AKP hükümetinin krizin yükünü emekçi yığınların sırtına yıkma amaçlı yeni önlem paketlerine geçit vermemek için; işçi kıyımı terörüne, zamlara ve vergilere karşı birleşerek mücadeleyi Ankara da yükseltilen “ Krizin Yükünü Kriz Yaratıcıları Ödeyecektir ! “ şiarının bütün ülke çapına yayılarak, yoksulluk, işsizlik, ve açlık derinleşmesine dur diyelim ve krizin yıkıcı etkisini ret edelim şiarı, temel şiar olarak öne çıktı. Coşku dolu Krize karşı mücadeleyi ileriye taşımayı hedefleyen Ankara eylemi, emekçileri duyarlı kılma ve silkelemek bakımından ileriye doğru atılmış bir adım oldu.


KRİZE KARŞI BİRLEŞİK MÜCADELEYİ GELİŞTİRMEK İÇİN İLERİ!

DHB OKURLARI