25 Ağustos 2009 Salı

ABD KOLOMBİYA BÜYÜKELÇİSİ: “FARC, KOLOMBİYA’DAKİ ABD GÜÇLERİNİN HEDEFİ OLACAK”

CANAN ATEŞ

Kolombiya’nın başkenti Bogota’da bulunan ABD büyükelçisi William Brownfield, Kolombiya ve ABD ortak operasyonlarının hedefi FARC olacaktır dedi.
ABD büyükelçisi günlük El Tiempo gazetesine verdiği demeçte, “Bana eğer, bu anlaşmadan (ABD’nin Kolombiya’daki askeri üs sayısını 7’e çıkaran anlaşma) gelecekte ne gibi faydalar sağlanacak diye sorarsanız size cevabım hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde, FARC’ı hedeflediğimiz alanlardan çıkarmak olacaktır,” dedi.
“Kolombiya ile yaptığımız bu ikili anlaşma çerçevesinde, komşu ülkelerin izni olmadığı sürece bu sınırlardan geçmeyeceğiz. Plan Kolombiya çerçevesinde Kolombiya Hükümeti ile olan işbirliğimiz yeni değil ve en az on yıldır sürüyor ve bu zamana kadar bu işbirliğini Kolombiya dışındaki misyonlar için kullanmadık. Amaçlarımızdan birisi FARC’ı bitirmek ve yıllardır süren bu mücadelede bir sonuç alacağımıza inanıyorum. Bu aşamalı bir pazarlık, askeri operasyonlar üzerinden olabilir, ya da FARC’ı bölme süreci dolayımında olabilir ama Kolombiya’nın bu FARC dramından kurtulması gerekiyor’ diyen büyükelçi şöyle devam etti: ‘Sınırlarda tam olarak çizgiler belli değil. ABD operasyonlarının hangi sınırlarda gerçekleşeceğini belirlemek için sınır boylarında varolagelen olayları tanımlamak gerekiyor bunun için beklemeliyiz.”
Kolombiya’daki ABD büyükelçisinin ifadelerinden de anlaşılacağı üzere yeni kurulacak 7 ABD askeri üssünün birincil hedefinin gerilla hareketine yönelik olduğu konusunda bir itiraf var. Ancak son zamanlarda Venezüella ve Ekvator’a yönelik provokasyonlardaki temel olgunun FARC meselesi olduğu ve ABD’nin Kolombiya topraklarındaki operasyonlarının sadece son 10 yıla değil, FARC-EP kurucu önderleri Manuel Marulanda, Jacobo Arenas ve beraberindeki 45 gerillanın Marquetalia Dağlarındaki direnişini ezmek amaçlı 16 bin askeri kapsayan bizzat ABD destekli Plan LASO adlı operasyona dayandığı ve 45 yıllık bu savaşta sonuç almak şöyle dursun karşısındaki halk direnişinin gittikçe geliştiği ortadayken, ‘amacın sadece FARC’a karşı savaş kazanmak’la sınırlı olmadığı, bunun yanında FARC’ın sınır hatlarındaki varlığını bahane ederek Venezüella, Ekvator ve Brezilya’nın stratejik Amazon bölgelerini işgal etmek olduğu yıllardır planı yapılan gerçekler.
Öte yandan Venezüella’ya yönelik olası bir ABD-Kolombiya işgal girişiminde Venezüella halkının doğrudan stratejik ittifakının FARC-EP olacağı net olduğu için (ki bu yaklaşık bir yıl önce, FARC-EP’nin başkent Bogota’dan Kolombiya-Venezüella sınır hattına kadarki bölgelerde örgütlü en kalabalık bloğu olan 25-30 cepheye sahip Doğu Bloğu komutanlığı tarafından açıkça dile getirilmişti.) ABD ve Kolombiya Devleti için FARC-EP’yi bir şekilde etkisizleştirmek stratejik bir öneme sahip. Yani Chávez önderliğindeki Bolivarcı anti-emperyalist ilerleme ve bütünleşmeyi faşist Kolombiya devleti üzerinden durdurmak için FARC-EP’yi yoketmek ABD’nin güncel olarak nihai olmasa da birincil hedefi. Paramiliter-faşist Kolombiya Devletinin Marksist Bolivarcı FARC-EP öncülüğündeki bir devrim ya da ABD yanlısı olmayacak bir iktidar lehine devrilmesi, ABD için Latin Amerika’nın büyük oranda kaybedilmesi anlamına gelecektir. Latin Amerika, Karayipler ve Orta Amerika’nın birleşme noktasında jeopolitik açıdan büyük öneme sahip Kolombiya -ABD’nin yoğunlaşması bu yüzden- bu bölgelerde yaşayan yoksul halkların kaderini belirleyecek kilit bir öneme sahip.
Bölge ilerici hükümetleri ve halkları ya Kolombiya’daki direnişe sahip çıkıp Simon Bolivar’ın ‘Gran Colombia/ Büyük Kolombiya’ projesini (Bolivar bütün Latin Amerika’yı bu isim altında tek bir ülke olarak birleştirmek istiyordu ve bunu Venezüella, Kolombiya ve Ekvador’da birleşik bir cumhuriyet kurarak kısa süreliğine kısmen başarmıştı) gerçekleştirmek için uğraşacaklar ya da Bolivar’ın ölümünden sonra dağılıp günümüze kadar büyük güçlerin sömürgesi haline geldikleri gibi tekrar emperyalist boyunduruğa girip kardeş düşmanlığına sürüklenecekler.

19 Ağustos 2009, Caracas.