21 Ağustos 2009 Cuma

Açılım 'güvenlik bölgesine' giremedi



Kürt sorununun 'demokratik açılımla' çözüleceği tartışıla dursun, bölgedeki uygulamalarda değişiklik olmaması dikkat çekiyor. Süren operasyonların yanı sıra Dersim, Siirt, Hakkâri, Şırnak ve Urfa'da birçok alan 'Geçici güvenlik bölgesi' ilan edildi. Son olarak Genelkurmay Başkanlığı, Dersim'deki 5 bölgeyi 23 Kasım'a kadar 'güvenlikli bölgesi' ilan ederken, DTP Dersim Milletvekili Şerafettin Halis, bölgede savaşın sürmesini isteyen güçlerin var olduğuna dikkat çekti.

Türkiye, Kürt sorununun çözümü için 'açılım' tartışmalarına kilitlenmişken, bölgede süren kimi uygulamalar ise dikkat çekmeye devam ediyor. Özellikler DTP'li siyasetçilerin her açıklamasında 'Operasyonların durdurulması' çağrısına rağmen, bölgenin hemen her ilinde askeri hareketlilik devam ediyor. Diğer taraftan orman yangınlarının çıkması, faili meçhul cinayet ve saldırılar, gözaltı ve tutuklamalar da devam ediyor. Bunların yanı sıra aralarında Şırnak, Siirt, Hakkari ve Dersim'in de bulunduğu illerde birçok alan 'Geçici güvenlik bölgesi' olarak ilan edildi. Bu bölgelerdeki yasak sürerken, dün Genelkurmay Başkanlığı, Dersim'in bazı bölgelerini ''geçici güvenlik bölgesi'' olarak ilan etti.

Genelkurmay daha önce de Dersim'de Aliboğazı, Ahpanos Vadileri, Hozat, Ovacık ve Çemişgezek ilçeleri içinde yer alan yaklaşık 40 kilometre uzunluğunda bölgeyi 7 Mayıs - 7 Ağustos tarihleri arasında 'Geçici güvenlik bölgesi' ilan etmişti. Bu 5 bölgedeki yasaklama dün yapılan açıklama ile 23 Kasım'a kadar uzatıldı.

Yayla yasağı nedeniyle hayvancılık bitme noktasına geldi

Geçici güvenlik bölgesi ilan edilen alanlar en çok o bölgede yaşayan köylüler ve yaylacıları zor durumda bırakıyor. Dersim'de önemli geçim kaynaklarından olan arıcılık ve hayvancılık giriş çıkış yasakları nedeniyle bitme noktasına geldi. Yaylalara arı kovanlarını ve hayvanlarını çıkaramayan vatandaşlar üretim yapamaz duruma geldi. Hayvancılıkla uğraşan vatandaşların çoğu son yıllarda yasaklar nedeniyle hayvanlarını satmak zorunda kaldı.

Şırnak 'ın Beytüşşebap (Elkê) İlçesi'nde de yaylara giriş çıkışlar yasaklandı. Koçerlerin ve berivanların yaylalarına 'geçici güvenlik bölgesi' nedeniyle giremezken, 'güvenlikli' bölgelerde bulunan köylüler ise askeri noktalarda aramaların arttırıldığı belirtilirken, saatlerce arama noktalarında bekletilen araçların didik didik arandıkları, aldıkları gıda maddelerini ilçeye götürmelerine izin verilmediğini kaydetti. Beytüşşebap'ın Faraşin Yaylası'na gelen koçerler ise yine benzer nedenlerle 25 yıldır yaylalarına çıkamadıklarını ifade etti.

Güvenlik bölgesi nedeniyle köylüler mağdur

Güvenlikli bölgelere bir diğer örnek ise İran sınırında bulunan Van'ın Çaldıran İlçesi'ne bağlı 120 haneli Sarıçimen (Navri) köyü. 'Sınır güvenliği' gerekçesiyle 5. karakolun yapıldığı bölgedeki köylüler tek geçim kaynakları olan tarım ve hayvancılığı yapamadıklarını 5. karakolun da tamamlanması ile birlikte ellerinde bulunan tek yaylanın da güvenlik bölgesi ilan edileceğini ve köylerini terk etmek zorunda kalacaklarını söyledi.

Şırnak Ticaret Odası Başkanı M. Halil Balkan da, Şırnak'ta uygulaması devam eden 'güvenlik bölgesi'yle birlikte askerlerin her tarafa yerleştiğini ve hayvancılığın bitirildiği yönünde açıklama yapmış, 'Kentteki ticaretin gelişmesi ancak barış ortamıyla mümkün olabilir. Şırnak ekonomik krizden en az etkilenecek yerdir. Çünkü ihracat yapan firma ve işçi çalıştıran firma yok' demişti.

'Savaşın sürmesini isteyenler var'

Açılım tartışmalarının yoğunlaştığı bir dönemde bu kararın alınması hakkında görüş veren DTP Dersim Milletvekili Şerafettin Halis, 'Barış sürecinin yakalanması için umutların arttığı bir dönemde, bu süreci istemeyenler var diye yorumluyorum' diye değerlendirdi. Gerilla güçlerinin çatışmaya girmemek için gayret gösterdiğine dikkat çeken Halis, 'Güvenlikli bölgelerin uzatılmasındaki amaç operasyonların yapılmasıdır. Bu eskiden beri hem bu güvenlikli bölgeler hem de bu bölgelerde yapılan operasyonlardan dolayı halk fazlasıyla mağdur olmuştur. Özellikle arıcılar, koyuncular ciddi zarar görmüştür. Sık sık operasyonlar ve güvenlikli bölgeler bu mağduriyetin yanı sıra bölgede insanların özgürce davranmasını da engellemektedir' diye konuştu.