20 Ağustos 2009 Perşembe

ÇİN’DE ÖZELLEŞTİRMEYE EMEKÇİ DARBESİ!

Çin’de demir çelik fabrikasında çalışan işçiler devlete ait olan bu işletmelerin özelleştirmesine karşı eylemlerine bir yenisini daha ekledi. Yükseltilen emek mücadelesi bir çok kesime örnek olabilecek nitelikte.
Ülkenin orta bölgesindeki Henan eyaletindeki protestolar, inşaat sektöründe önemli bir yeri olan Çin çelik endüstrisindeki artan işçi hareketliliğinin son örneği oldu. Ayaklanan işçiler, 3 hafta önce, ülkenin kuzeyindeki Jilin eyaletinde bulunan Tonghua Demir-Çelik adında devlete ait başka bir çelik fabrikasının özel bir şirkete satımında yetkili olan bir yöneticiyi döverek öldürdüler. Bu ölümün ardından Tonghua’nın satışı hemen ertelendi.
Çin’deki ‘China Daily’ gazetesinin Cumartesi günkü haberine göre, polisler cuma günkü son olaylarda, Anyang kentindeki Linzhou Demir-Çelik fabrikasındaki işçilerin direnişini kırmaya çalıştı..
Öte yandan resmi haber ajansı Xinhua; hükümetin arabulucu organlarının fabrikanın satışını tekrar değerlendireceğini söylemesi üzerine, işçilerin Cumartesi günü, 3 bin katılımcıya ulaşan protestoları durdurma kararı aldığını belirtti; fakat Xinhua, rehin alınan çalışanın durumuna ilişkin bir açıklamada bulunmadı. Ajans ayrıca baslayan süreçte alıcı firmadan satış için alınan 26,5 milyon doların da iade edildiğini ifade etti.

EMEKÇİLERİN BAŞARISI ÖRNEK OLMALI
Çin işçi hareketi konusunda uzmanlaşmış kişiler, Linzhou’daki çelik işçilerinin özelleştirmeyi durdurmadaki başarısının diğer sektörlerdeki işçileri de cesaretlendirebileceğini söyledi. Diğer yandan işçi hakları savunucusu Çin İşçi Bülteni sözcülerinden Geoffrey Crothall “Artık özelleştirmeleri umarsızca, işçilerin çıkarlarını düşünmeden yapmak imkânsız” diyor.

30 MİLYON KİŞİ İŞSİZ KALDI
Küresel ekonomik düşüş çelik endüstrisini ağır bir şekilde vurdu. Çin’in çelik ihracatı, bu yılın ilk yarısında yüzde 15,4 düştü. Çin hükümeti ayrıca, Avustralya ile, çelik üretimine bağlı demir ithalatı konusunda anlaşmazlıklarla köşeye sıkışmış durumda. Hükümet çokuluslu şirketlerle başetmekte zorlanıyor. Ancak, Pekin, dünya çapında demir madeni şirketlerine hakim olan bir avuç çok uluslu şirketle birlikte pazarlık gücünü sağlamlaştırabilecek bir adım olabilecek olan, var olan çelik fabrikalarını birleştirme çabalarında daha başarısız oldu. Merkezi ve yerel hükümetlerin organları, ekonomileri için yaşamsal öneme sahip olan ve birçok işçinin karşı olduğu şirketlerin kontrolünü kaybetme konusunda açıkgözlü davranıyorlar.
1997’den 2001’e kadar geçen sürede, özel mülkiyete geçişteki büyük sıçramada, devlet bünyesindeki kurumlardan en az 30 milyon işçi işten çıkarılmıştı, fakat yerel protestolar yayılmamıştı.

ÇİN deki işçi haraketlerinin durumu hakında güncel bir rapor
Çinli işçiler, her geçen gün artan bir sayıyla sokakları dolduruyorlar. Ücretlerinin ödenmesi, daha iyi çalışma koşulları, ve hatta kendi sendika kollarını kurma hakkı talep etmek için yol kapatma eylemleri, grevler ve protestolar düzenliyorlar.
7 Temmuz 2009' da yayınlanan Çin İşçi Bülteni (CLB) raporunda son iki yılda, Çin’de işçi hareketinin nasıl geliştiğini, hükümetin buna nasıl tepki gösterdiğini ve resmi sendikanın pozitif bir rol oynamakta neden güçsüz veya isteksiz olduğunu inceledi.
Kendi Başına Yaşamak: Çin’deki İşçi Hareketleri 2007 ve 2008'de meydana gelen 100 kolektif işçi hareketini inceledi ve 3 ana akım belirledi.
»İşçiler etkisiz olan resmi sendikayı bertaraf ederek; halk protestolarıyla kontrolü ellerine aldılar
»Grevler aynı bölgedeki, sanayideki ya da yan kuruluşlardaki diğer protestoları da tetikledi. 2008'in sonlarında ülkeyi saran taksi grevleri dalgası, protestoların endüstri alanınındaki genişliği ve yaygınlığı hükümete adeta diz çöktürdü.
»İşçilerin talepleri daha geniş ve özel hale geldi. Başta, anlaşmazlıklar; mesailerin, yardım ücretlerinin ve maaşların ödenmemesi gibi işçi haklarının açık ihlalleriyle bağlantılıydı; fakat iki yıl içerisinde, işçilerin daha yüksek maaş ve daha iyi çalışma koşulları talepleri ile işe almadaki mevcut durum ve ücret hesaplamalarındaki keyfi değişiklikleri protesto etmeleriyle birlikte, kolektif temelli anlaşmazlılar öne çıktı. Örneğin; memnuniyetsizliğin önemli nedenlerinden biri, yönetimdekilerin, işçileri uzun dönemli anlaşmalardan feragat etmeye ve kısa dönemli anlaşmalar yaparak veya geçici işçi olarak şirketlere tekrar katılmaya zorlamaları yönündeki çalışmalarıydı.
Ne var ki, bu gelişmiş işçi eylemciliği sırasında, Tüm Çin İşçi Sendikaları Federasyonu (ACFTU) 'nun sahnede olmaması dikkat çekiciydi. Sendika üye sayısı 212 milyona çıktı ama işçilerin büyük çoğunluğu, hala yönetim kontrollü şirket sendikalarına güvenmiyor ve endirekt, bürokratik yönetimli yerel düzeydeki sendikalardan yabancılaştığını hissediyor.
CLB, Çinli işçilerin ve sendikaların ileride bağımsızlaşsalar bile bu belirsizliklere mahkum mu olacağını yoksa bu ortak şüphe ve güvensizlik duygusunun üstesinden gelip birlikte çalışabileceklerini mi soruyor. Görünen o ki, Çinli işçiler doğru yoldalar. kaynak: www.clb.org.hk, michaelperelman.wordpress.com