Erol Zavar’a Yaşama Hakkı Koordinasyonu tarafından Ankara'da başlatılan 5 günlük açlık 20 Ağustos günü Yüksel Caddesi'nde gerçekleştirilen basın açıklamasıyla son buldu.
Açıklamadan önce kısa bir tiyatro gösterimi ile birlikte şiir dinletisi gerçekleştirildi. Cezaevini anlatan tel örgülerin arkasında hasta tutsaklar Güler Zere ve Erol Zavar canlandılarak adalet talebinde bulunuldu.
Tiyatro gösteriminin ardından basın açıklamasına geçildi. Erol Zavar’ın eşi Elif Zavar’ın okuduğu basın açıklamasında ağır hasta tutsakların tecrit koşullarında ölüme mahkum edilmesine karşı bir mücadele başlatıldığı bunu herkesin duyduğuna ancak yetkililerin duymadığına dikkat çekildi.
Açıklama şu sözlerle son buldu:
“Bizler; insanı ve insanlığı seviyoruz. İnsanca yaşamı ve yaşama hakkını savunuyoruz. Yaşama hakkının gaspına; cinayetlere, işkencelere, tecride DUR diyoruz. İnsanın tecrit edilmesine, insanlığın tecrit edilmesine DUR diyoruz. Hasta bedenlerin hücrelerde ölüme terk edilmesine, zulme DUR diyoruz. Bizler işkence anlamına gelen hatta insanlığa karşı bir suç olan bu uygulamaya karşı mücadelemizi gücümüz oranında yükseltmeye devam edeceğiz. Başarabildiğimiz en yüksek sesi çıkartıyoruz ve bunu artırarak sürdüreceğiz.”
Basın açıklamasının ardından destek için gelen DTP milletvekili bir konuşma gerçekleştirdi. “Hasta tutsakların içerde tutulmalarına göz yummak işkenceye ve cinayete göz yummak demektir. Adli tıbba ve herkese sesleniyoruz cinayetleri durdurun. Daha önce bu hakkınızı kullandınız şimdi de kullanın. Hasta tutsaklara yaklaşım atılan demokrasi adımlarının da göstergesi olacaktır .”
Konuşmanın ardından hasta tutsakların ölüme mahkum edildiğini anlatmak amacıyla Erol Zavar’a Yaşama Hakkı Koordinasyonu üyeleri tarafından giyilen beyaz önlükler yırtılarak çıkarıldı.
Eylem boyunca; “İçerde dışarıda hücreleri parçala!”, “Adalet istiyoruz!”, "Tecrit öldürür, dayanışma yaşatır!”, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!”, “Güler Zere’ye, Erol Zavar’a özgürlük!” sloganları atıldı. Açıklamaya KESK Genel Merkezi de destek verdi.