31 Ağustos 2009 Pazartesi

KIZIL BAYRAK DERGİSİNE DTP SALDIRISINI KINIYORUZ


Konuya ilişkin gazetemizin yaptığı açıklamayı sunuyoruz...

Sesimizi engellemeye gücünüz yetmez!


Gazetemiz Kızıl Bayrak ve devrimci siyasal faaliyetimize yönelik devletin baskı, gözaltı, yasaklama ve sansür biçiminde süren engelleme çabası biliniyor. Bu saldırılar yeni değil. Tarih sahnesine çıktığımızdan bu yana neredeyse kesintisiz sürmüştür bu saldırganlık. Kuşkusuz devletin bu saldırganlığının bir siyasal sınıf mantığı var. Bunun için her saldırıyı büyük bir soğukkanlılıkla ve devrimci direnişçi bir duruşla karşılıyoruz.

Fakat bugünlerde yeni bir saldırganlık biçimiyle karşılaştık. Geçtiğimiz günlerde gazetemizi basan Kürt hareketine yakınlığıyla bilinen Gün Matbaası, “basmama” tehditiyle gazetemize sansür uygulamaya kalktı. Gerekçe, gazetemizde M.Can Yüce’nin yazılarına yer vermemizdi. Gazetemizle ilişkisi tümüyle ticari boyutlarda olan bu matbaanın bugüne kadar her türlü saldırıya karşı ilkelerden ödün vermeden yayıncılık yapan Kızıl Bayrak’a böyle bir dayatmada bulunmasını hakaret saydık. Bunun için bu mabaayla ilişkimizi kestik ve durumu da kamuoyuna “Zorunlu bir açıklama” başlığıyla duyurduk.

Açıklamamızda bu girişimi, “Devrimci basına yönelik saldırıların arttığı ve dayanışmanın yükseltilmesinin büyük bir önem taşıdığı bir süreçte Kızıl Bayrak gazetesinin yayın faaliyetini aksatmaya ve sansüre tabi tutmaya yönelik bir girişim” olarak değerlendirmiş ve bu saldırının “özgür basın geleneği”ni savunmak için devlete karşı yıllarca direnmiş, her türlü saldırıya, baskıya, katliama karşı mücadele etmiş bir hareketten gelmesini düşündürücü bulduğumuzu belirtmiştik.

Fakat, muhataplarımız bu açıklamamız üzerine oturup düşünmek ve gerekli sonuçları çıkarmak yerine saldırılarının dozunu yükseltmeyi seçmişlerdir. 30 Ağustos günü, 1 Mayıs Mahallesi’nde yapılan festivalde, M.Can Yüce'nin yazısının yer almasını gerekçe göstererek gazetemizin satışını engellemeye kalkmışlar, engelleyemedikleri için de standımıza saldırmışlardır. Çalışanlarımızın darp edilip, standın dağıtıldığı bu saldırı, komünist faaliyete ve devrimci eleştiriye karşı tahammülsüzlüğün ürünü alçakça bir saldırıdır. Özünde devletin faşist baskı ve teröründen bir farkı yoktur.

Fakat bilinmelidir ki, bugüne kadar devletin türlü baskı ve işkencesine karşı diz çökmediğimiz gibi bu türden saldırılar karşısında da diz çökmeyiz, papuç bırakmayız. Şu da iyi bilinmelidir ki, bu saldırıya yapanların ne Kürt halkının özgürlük mücadelesiyle, ne de demokratik hak ve özgürlük mücadelesiyle yakından uzaktan bir ilgisi yoktur, olamaz. Bu tür davranışlar sadece ve sadece döner sahibini vurur.

Tüm devrimci, ilerici güçleri bu saldırıyı kınamaya ve hesap sormaya çağırıyoruz. Yine ilgili Kürt siyasi öznelerini bu saldırıları durdurmaya, gazetemize yönelik bu alçakça saldırıyla ilgili açıklama yapmaya çağırıyoruz.


Kızıl Bayrak
30 Ağustos 2009