Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bundan sonraki adımlar toplumsal barıştır, siyasidir, askeridir, yönetseldir ve diğerleridir" dedi. NTV'ye dün açıklamalarda bulunan Arınç, askeri yöne ilişkin olarak "Şu anda operasyonlarıyla teröre karşı mücadelesiyle güvenlik güçleri görevlerini yapmaya devam edecekler" diye konuştu. Arınç, somut adımların zamanlamasına ilişkin olarak şunları söyledi: "Son 3 ay içerisinde inşallah net bir şekle gelecek ve bundan sonra biz böyle bir projeyle ortaya çıkıyoruz ve adımı atıyoruz diyeceğiz." MGK'nın onayının alınacağını ima ettiği çalışmaların bir bölümünün anayasal ve yasal değişiklikleri de kapsadığını dile getiren Arınç, yasama yılının başından itibaren yıl sonuna kadar bir sonuca ulaşabileceklerini söyledi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün yaptığı açıklamada "Türkiye'nin milli kimliğini, ulusal devlet anlayışını bozmadan, insanların özgürlüklerine, etnik kimliklerine mutlak bir saygı anlayışı içerisinde ama kimseyi ülkeden koparmaya, ayrışmaya yönelmeden, tam tersine Türkiye ile kaynaştıracak adımlar atılması gerektiğini" söyledi. Baykal, "Hükümetin kafasında bir çözüm var ama o çözümü söylemiyor. Bu da kuşkuyu artırıyor. Bunun söylenmesi lazım. Bu söylenmeden koca bir ülke bir çözüme sürüklenir mi?" diye konuştu. Baykal şunları söyledi: "Takvim, olaylar bir an önce bir şeyler yapılmasını gerektiriyor. Takvim nasıl şekillendi? Onun arkasında kimler var diyorsan işte içi, dışı hepimiz biliyoruz."
PKK
Kongra-Gel'in 21-27 Temmuz'da Kuzey Irak'ta yapılan 7. Genel Kurulu'nda KCK'nın yürütme konseyi başkanlığına, iki dönem başkanlık yapan Murat Karayılan'ın 3. kez seçilmesinin Öcalan'ın isteği üzerine olduğu ileri sürüldü. Fırat Haber Ajansı'nın dünkü haberinde Öcalan'ın "Eğer uygun görülürse yeni dönemde de aynı kişinin göreve devam edebileceği"ni söylediği ifade edilerek KCK sözleşmesinde bir kişinin iki kereden fazla başkanlık yapamayacağını öngören maddenin değiştirildiği kaydedildi.
GELİŞMELER NEYE İŞARET EDİYOR
8 Ocak'ta yeni bir yönetim modeli geliştirdiklerini ileri sürerek "Sistemimize göre bir kişi ancak iki devre konsey başkanı olabilir. Ben bu yıl yürüttüğüm görevi tamamlayarak demokratik seçimle belirlenecek yeni bir arkadaşa görevimi devredeceğim" diyen Karayılan'ın PKK'nın tepe yöneticisi olarak 3. kez seçilmesi hem Öcalan'ın örgüt üzerindeki kontrolünün devam ettiğini gösteriyor hem de kendisinin "Ben bu şartlarda buradan örgütü yönetemem" ifadesini de tartışmalı hale getiriyor.
Baykal'ın sözleri, Kürt sorununda hükümeti açılıma ve Erdoğan'ı keskin bir virajla DTP ile görüşmeye zorlayan sürecin 30 Temmuz 2009 tarihli "Atalay ters köşeye yatırdı, DTP iki arada bir derede" başlıklı Kuzey Irak Güncesi'nde işaret edildiği gibi Irak'tan çekilme sürecine giren ABD'nin Kuzey Irak'ta PKK'nın etkisizleştirilmesine yeşil ışık yakmasına karşılık Ankara'dan Kürt sorununda çözüme gitmesi yönündeki baskısının sonucu olduğunu teyit ediyor.
Anayasal ve yasal değişikliklerden söz etmesiyle dikkat çeken Arınç, Genelkurmay'ın ikna olmadığı değişikliklerin gerçekleşmeyeceğini hissettiriyor.
Ankara'nın Kürt sorununu PKK'dan ayıran, birinciyi çözerken ikinciyi askeri olarak etkisizleştirme çizgisini yansıtan Arınç'ın sözleri, sonbaharın son kullanım tarihi dolan 85 yıllık paradigmanın yerini alacak olanın doğum sancılarına tanıklık edeceğine işaret ediyor.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın demokratik açılımın biçimine ilişkin açıklamasından sonra geçen 10 günlük sürede yapılan toplantı ve açıklamalar göz önüne alındığında Türkiye'nin Kürt sorununu çözme konusunda ciddi imaj yarattığı fark ediliyor.
Cevdet Aşkın
Referans / 07.08.0
